Parlayan Avize
gereğince şiirsel yalanlar edindim
bir insan diğerine doğru koşuyorsa duraksamak bir vasiyetin taşa söylenmiş aczidir sonra gülen yüz eksiği olmak var gözdesi buse sofraların romantizm ikram eden janti garson sipariş üzerine taç giydirir kuru kafaya son sözüne musallat bir virgül masaya iki kez vurur bitti bitmedi oyununda dehlizlerinde kaybolmanın bahanesi yeşil bahçesini kurutmaktır coşkunun utansın umudundan diye zeytin ağacına sorduk acı güfteyi şimdi ölü bir deniz sahiplenir yaprakların duraksız tabutunu dehlizleri aydınlatan ay ışığı varken parlayan bir avizedir ana yurdum |