Yağmur
yağmurdan sonra
güneş yüzünü gösterdi ceviz ağacının yaprakları arasından buluştu gökkuşağı ceviz ve incir ağaçlarının kollarına dolanarak gökkuşağı yedi rengiyle yediveren güllerine gülümserken goncalardan süzülüyordu yağmur damlacıkları ’ağlama!’ dedi ışıltısıyla güneş ’ağlama, bak geldim yine!’ ’ağlamıyorum ki’ dedi gonca gül ’geri döneceğini biliyordum gitsen de!’ ceviz ağacının yaprakları arasından süzülen güneşin ışıltısında bahçedeki sedirde tekir kediyle birlikte bekledim seni dinmek bilmeyen özleminle! sen gökkuşağının yedi rengine gözlerinin yeşilini gözlerinin derinliğini gözlerinde ki ışıltıyı ekleyip tutkun ve heyecanınla gelip yalnızlığımı mutsuzluğumu umutsuzluğumu alıverip heyecanını neşeni umudunu serpiştirip yüreğime bahçedeki sedire, yanı başıma hemen yüreğimin baş köşesine kuruluverdin... hoşgeldin sevgilim hoşgeldin! |
öyküsel bir şiir olmuş ya da bana öyle geldi.... aslında açılsaaa açılsaa daha da açılsa
bir güneş gibi yeniden doğsa
" yazı " olarak dedim içimden...
neden böyle dedim çünkü şiir tatlı geldi, bitmemeliydi, daha çok okumak istedim :)
bence düşünmelisiniz bunu Ayşenur.
sevgiyle