bir tişört baskısında
yanyana gelmiş iki harf
olacakmışız belkide
aynı şehirde yaşayıp
aynı tramvaya binip
farklı duraklarda inmek olasıymış meğer
nasipte birgün
markette karşılaşıp
birlikte alışveriş yapıp
ayrı sepetlere
koymak varmış aldıklarımızı 

/
mor salkımlar önünde çekilmiş
bir fotoğrafın var arşivimde
yine beklerken ben seni
pencere önlerinde
aslını getirememiştin de
suretini göndermiştin bana
hani özlemle karışık bir hüzün oluşmuş
yeşil gözlerinde

o zaman görmüş
ve o zaman
anlamıştım ben
"gelmek" eyleminin adımla
sınırlı olmadığını
beden ne denli uzakta olursa olsun
yürek istediği yerde olurdu
anlamıştım
/

ve yine anlamıştım
yürek odacıklarımız "biz" le
beyin hücrelerimiz anılarımızla doluyken
umut hep bir adım önümüzde ilerleyip
hüsran onun ardında bekliyor olacakmış bizi

sonuçta sevgilim;
öğrendim
anladım
kabullendim,
sevmek/sevilmek onikiden vurup
birlikte yaşlanmak teğet geçecekmiş bizi!!!