SorularŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sabah dinlediğim bir radyo tiyatrosunun konusu; on yıl önce ailesini terk etmiş bir genç kızın, ailesini ziyâret etmesi idi. Onu dinlerken aklımdan geçenleri karaladım böylece:) gidenler kapının ardında geride bıraktıklarını nasıl hatırlarlar? öyle alelacele giderek kalanın gönülsüzlüğünü görmezden gelip sessiz ve kimsesiz bırakıp kirpiklerinini ucuna asılı gözyaşlarını silmeden ve hatta dönüp bir kez daha öpmeden ardından dökülen suyu görmeden yüreklerinin orta yerinde kocaman bir sızı ile bırakıp gidenler geride kalanı düşününce ne hissederler.... ve sonra birgün belki üç beş hafta belki üç beş ay belki de yıllar sonra çıkıp gelirken ne umarlar? yokluklarında yaşanılan yüzlerce saatte akrep hep yelkovanın arkasından bakarken saatin sesi tik-tak/tik-tak kalana yoksunluğunu hatırlatırken giden/kalanın yaşadığı herşeyden bihaber çıkıp gelirken ne bekler acaba? |
gitmeye sebep
kalan için beklemeye sebep
dönen için dönmeye sebep
giden umduğunu bulmaya gitmiştir mesela
kalan, umduğunu bulamaz, döner geriye nasılsa
dönen;
hay aksi.. başladığım yere döndüm ya bak sonunda
gibi gibi