Cinaslı bir ad ile şiir özdeşleşmiş.Uyu mayın, uyum ayın, u yumayın, uy umayın, uy um ayın;ilginç köşeleri olan bir sözcük seçmişsiniz...serseri mayın korkulu düşlerimize girer oldu her gece...Saygılar.

Çok şeyler yazabilirim sayfalar dolusu haykırabilirim,hiç susmadan bu konu üzerinde günlerce konuşabilirim.Öyle doluyum ve öyle çok söyleyecek sözüm varken susmanın utancıyla ayrılıyorum sayfandan sevgili Erol.Ben çok utanıyorum,hem de çok..............üzülüyorum,kahroluyorum.

Sayfana tekrar geldim Erol..
Konu mayınlar ve dolayısıyla savaş olunca ve bundan dolayıda milyonlarca insanın öldüğü düşünülürse konu oldukça önemli geliyor bana ve insan yaşamına önem veren birisi olarak bir kaç şey daha eklemek istedim .

Yapılan bir araştırmaya göre ;

''Mayınlar I. Dünya savaşından sonra çok yaygın biçimde üratilmeye ve kullanılmaya başlandı.
Mayın üretim ve ticaretini yapan ülkelerin liste başında ise ABD bulunmaktadır.
Yılda 10,000 çocuk mayın kurbanı olmaya devam ediyor.
Bir mayın üç dolar gibi çok düşük maliyetle üretilip yaklaşık bir saat içinde gömülüyor. Sökülmesi ise 1000 dolar gibi yüksek bir maliyet ile ve yüz saat gibi uzun bir süre içinde mümkün olabiliyor. Bundan sonra üretim yapılmazsa bile mevcut olanların sökülmesi ve imhası 1000 yıl kadar sürecektir.
Bugün Afganistan ve Kamboçya’nın topraklarının %35’i mayın yüzünden kullanılamıyor.
Bugün 78 ülkede 300 milyondan fazla mayın var. Bunlardan 110 milyon kadarı toprak altında kurbanını bekliyor. Dünya, her yıl 26 bin kişiyi mayına kurban veriyor. Her saat başı üç kişi mayından ya yaşamını yitiriyor ya da sakat kalıyor. Dünyada mayınların en yoğun olduğu ülkeler, ekonomik, sosyal olarak geri kalmış en yoksul ülkelerdir. Bunların başında Afganistan, Mozambik ve Kamboçya geliyor. Bosna’da topraklarındaki mayınların üç ile altı milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Bunların imhası için en az 20-30 yıl sürecek, yüksek maliyetli, ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor.
Bugün tüm dünyada mayınlar yüzünden yaralanmış/sakat kalmış 300 binden fazla insan vardır.
Türkiye’de, doğu ve güneydoğudaki tüm sınırlar mayınlarla kaplı. Bölgede bir milyon, stoklarda ise üç milyon mayın bulunduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de yılda ortalama 180 kişi mayın ya da patlamamış askeri malzeme nedeniyle yaşamını yitiriyor veya sakatlanıyor. Bu sayının üçte birini ise çocuklar oluşturuyor. Mayın kaynaklı çocuk ölümleri en fazla Diyarbakır, Bingöl, Tunceli, Siirt, Şırnak ve Van illerinde gerçekleşiyor.
Mayına karşı mücadelede anlaşmayı imzalamayan ülkeler arasında en fazla mayın üreten üç büyükler (Rusya, ABD ve Çin) anlaşmayı imzalamadı. Bu ülkelerden sadece ABD, mayın pazarından 800 milyar dolar ile en büyük paya sahip.''

Sevgilerimle Erol ...

Can uçar sonsuza lakin acı baki kalıyor bağırda...

Ki cenazeler,feryatlar figanlar hala kulağımda çınlamakta.

Ateş nasıl yakıyor dokunduğu her şeyi...Ve yürekleri...

Şaire saygı ve teşekkürlerimle

...ve her patlamada toplumumuz bir evladı ile bir yığın değer yitiriyor belleğinden.
Sonra da diyorlar ki; "ateş düştüğü yeri yakar." Sosyolojik bir açıdan bakıldığında bu sözün, henüz toplum olamamış veya başka bir deyimle çok iyi bir toplum iken toplumsal değerlerini yitirmiş
bir halkın sözü olduğunu anlıyoruz.

Ayrıca mayın sözü; silahların en kalleşi en sinsisi en yüzsüzünü çağrıştırıyor bana
bu yüzsüz silah terörü finanse eden düşman hakkında da ip uçları veriyor. Çok yüzlü vicdansız, yüzsüz, kalleş ve sinsi bir düşmanla karşı karşıyayız.

Hangi vicdanlı sağduyulu ve aklı selim bir ülke yurttaşı isteyebilir ki bunu. Böyle birileri varsa bile mayın kadar sinsi olması gerekiyor.

Bu sebeple sırası gelmişken kuyruğu ve başı nerede olursa olsun
ilk önce ülkemizde olmak üzere terör özelliği taşıyan tüm eylemleri şiddetle kınıyorum

Sevgili arkadaşım duyarlı ve sihirli kalemini yürekten kutluyor ve alkışlıyorum

mayın ve terör en iyi böyle anlatılabilirdi

sevgimle
Celal Çalık


kardanadam tarafından 8/13/2008 9:54:04 PM zamanında düzenlenmiştir.

"Seyirci kaldık" diyecek siyasetçiler...
"Silah sattık" diyecek tüccarlar...
"Kar ettik" diyecek borsacılar...

diyor Can Dündar bir kitabında savaşın acımasızlığını anlatırken ve ben de ekliyorum

''Acı çektik'' diyecek halk...

Ben savaşları insanlık suçu olarak gördüğüm için her türlü silaha ve şiddete karşıyım ve sorunların savaşlarla değil konuşmalarla halledileceğini hep düşünmüş ve savunmuşumdur ve hak için şiddet uyguluyor olmanın yanlış olduğunu düşünüyorum . İster iç olsun ister dış insanlar öldürülüyorsa eğer buna asla iyidir denmemli kim olursa olsun, kimliği ne olursa olsun ..

HAKLI CİNAYET OLAMAZ ...

Bence uyumayalım ve her türlü şiddete dur diyelim diyorum kendimce ...

Sevgilerimle Erol...

Yüklüyorum ağırlığımca

Üstüne, sırt çantamı

Her gece aynı rüyadan

Her gece aynı mayından

Çekebiliyorum bacağımı.


GERÇEKLERİN ŞİİRİ TEBRİKLER

duyarlı kalemi kutluyorum...
mayın rüyalarda, yaşamda her an her saniye ot gibi türeyip sokaklarda kana buluyor...
saygımla...

mayın,
titrek değil ayağım
hissettiğim his -kıpırdama-

aynı rüya
hergece ve her saniye
aynı mayın.! -sen-
çek bacağını..

Haklısınız,

bir düşünce için ölmek başka
bir vatan için ölmek başka,

Anladım . (!)

Gerek yok bir daha yazmanıza.





Saygıyla.

dellysedat tarafından 8/14/2008 9:16:30 AM zamanında düzenlenmiştir.