Söğüt Ağacıkalay olmasaydım mutfaktaki kapta seni yontu yapardım söğüt ağacı bütün kollarını güle, asmaya ya da çevirirdim banyan ağacına resmini çizerdim söğüt ağacı bir tomar kâğıt olmasaydım rafda bütün yeşillerin tek tek açardım gözünü yıkardım serçeli kuyu suyuyla ellerim olsa, elimde olsa söğüt ağacı sevgilimi oturturdum gölgende, çay yapardım köklerini kanatan sınırları yıkardım gene azalırdı çilekler dallarının altında, olsun gölgeni sevdiğimin başına takardım elimde olsa, ellerim olsa söğüt ağacı ah ne yurtlar, yuvalar, kuşlar yapardım ne müzik, ne oyun, ne dans, ne barış söğüt yeşiline boyardım bütün soyları ah ne sevgiler, sevgililer yaratırdım ah insan söğüt ağacı... 19. 04. 1993 / Nazik Gülünay |
Yüreğine kalemine sağlık