BENİM GÖZÜMLE BAK
Senin hayal ettiğin göz değilim
Ne mavi ne yeşil ne siyah... Bakarken derin bakarım, Gönül bağıyla iliklerim kalbimdeki yerini Mühürlerim, ferman olur yollarım beytimi Kahverengi düşünürüm, dağların esrarengiz rengini... Kahverengi bakarım derin ve metin Acının üstüne tuz basar geçerim. Ne üzerim, ne silerim... Ben insanları Mevla için severim... Pişmeden önce, nefsimin penceresinden seyre daldım. Yandım, artık, O’NUN verdiği gözle baktım.. Gönül sızımın, teline dokundum Konuştum, dertleştim, sözler sığmadı can kafesine. Yüzümü döndüm, rabıta-hüsnü ile taştı ilahi tende. Zikrini minhac ettim dilime.. Adını sertaç ettim kendime Yolum senle olmaksa can dinle! Beni sen mahşerde bekle... Burası dünya! Burası aldatma yeri! Burası oyun merkezi! Burası mazlumların intizarı! Burası yanan kalplerin savaştığı! Planın yapılmadığı İnsanın nisyanlığı. Verilen sözleşmenin batıl olduğu. Vefanın sadece imzada kaldığı... Gönül diliyle aynı konuşanların Gönül gözüyle bakanların, O pencerede seyre dalanların Fizik değil, aynı dille konuşan ruhların Yeri öteler. Bekle benim gözümle bak! Ben kahverengi.. Dağların asil rengi. Toprağın simyası. Annenin bütünleştiği bağım ben... MERYEM KARAPINAR |