şizofren ruhyağmur yağıyordu kesik kesik yalnızlığımı sindiremeden başıboş kalmış kedilerin sahiplendiği sokak aralarında buldum kendimi rutubetli duvarlardan mı kaçmıştım o duvarlara hapsettiğim küf kokulu insanlardan mı bilemedim kimsesiz üzüntülerim sürüklenen suskunluklarımla hayatın içinde çırılçıplak var olmak mı dedi biri alay konusuydum artık şizofren kişiliğimle benim korkularım üzüntülerim sevinçlerim özlemlerim sizin hayat diye adlandırdığınız özet kelimeden ibaret lekelenen o katıksız mavide konuk olabildiğim tek yer mütevazi güneşin kolları unutamadan unutmak insanlığı bir dünya meczubuyum iddiasız mülteci kendinden başka gidecek yeri olmayan ruh! |