Bahar ağladıgökyüzü karanlığa soyundu oturdum bekar bir gecede seni düşündüm rüzgarın uzun çarpmasıyla savruldu yoksul bedenim kentin ağzında didinip duran kara ve soğuk sözleri yordum kaç güneşlerim çalındı cinnet gözlerimden kumlarla oynayan çocukluğumun elinde ölümü gördüm/ bahar ağladı düşlerimin yüzü onarılmaz uçurum çığlık çığlığa gecelerimde soldu saksıda mavi çiçeklerim göğsümde adreslerim baharsız kendimi sızıya kazandım kaç kez saçlarımı dağıttı ayaz yalnızlık denen çoğullukta ayak izlerimi bırakıp ağlama yüreğim sularına çekme kıyılarımı boğulan bir deniz olur aklım ölürüm... damarlarımda sessizliğin parmak uçları dondu hiç şiirler yazılmadı ben bildiğim yaralara ikibüklüm izlerin boynuna doladım karanlığı duyuyor musun öldüğünü kaldırımlara usul usul güvercinler konuyor sürüyorum yüzümü kök salacak tek bir ağaca... bugün acılarımın aynalarını kırdım tenime sığmayan gülüşleri terk ettim burada bitti hayat yeni bir kimliğe dolanma etrafımda ayışığı bulma yalnızlığımı benim gökyüzü aydınlığına soyunuyor toprak altına düştükçe eski tarihler günahsız günlere kendimi veriyorum ...... |
Kan kaybediyorum gecenin döşünde
Ve bütün köşelerden sesin yankılanıyor
Düşüyorsun yine düşlerimin içine
Ahhh geceye inen hüzün
Inerken pencereme
Ilmek ilmek işliyor seni
Tarumar olmuş yüreğime
Ve sen tarih kokacak eski harabe
Ateşinde yakaçak alevli köz
Ve bir tek çekişlik nefesimsin
Sensiz ahir ömrüne
Kelimesi lal tümcelerimi
Şimdi düsursem ayın şarkı yüzüne
Biliyor musun ?
Kabulsüz dualar dökülür tenime
Eyvallah şair eyvallah