Kul bilmez aslınıKul bilmez aslını, bilir terâzî, Kuru ameli kulluktan mı saydın? Bir semâ ışık tutar, bir arâzî, Sulu emeli dostluktan mı saydın? İnfâktır müslümanın eczânesi, İhlâs kezâ ibâdette hânesi, İrfân ile filizlenir dânesi, Sen rivâyeti Âyetten mi saydın? Hoşaftan anlamaz, eşek dediğin, Helâl mi, harâm mı gözet yediğin, Kapanmaz olur dümbelek gediğin, Üç-beşi yoksa İslâm’dan mı saydın? Kur’ân kutsal kitaptır, asmak olmaz, Tebliğ ince san’attır, kasmak olmaz, İnsan, eşref-i mahlûk, basmak olmaz, Yoksa nefsini müslüman mı saydın? İnsan evvelâ kendini bilmeli, Fuzûlîyi dimağından silmeli, Şekk olanı dilim dilim dilmeli, Mechûl himmeti gavsından mı saydın? Hak yolda koşan, haktan yorulur mu, Deli olmadan velî olunur mu, Sözü bırakmadan öz bulunur mu, Sen aptalı abdallardan mı saydın? Kandilden kandile koşarsın dîne, Kandil arası o kutsalın kîne, Yetim kaldı Mekke, yetim Medîne, Dîni kînin atığından mı saydın? Ne şehîde üzüldün, ne duluna, Kösnül baktın parasına, puluna, Hudâ nazar ederken o kuluna, Şehvet faslını Şefkattan mı saydın? Horozdan önce boruyu öttürdün, Hadîs diye fitne-fücûr tüttürdün, Nefsini şeytana rahvân güttürdün, O cinneti siyâsetten mı saydın? Kur’ân’a bakan görür; yüzü tektir, Politik değil zîrâ, gözü pektir, O inci tânesidir, o ipektir, Sen siyâseti partaldan mı saydın? Turbo takviyeyle bâtıla giderken, “Dîn işi devletten ayrıdır” derken, Heyhât!.. Azrâil geliverdi erken, Şu fânî dünyâyı bâkî mi sandın? |
Nasip ve rızık insanı bulduğunda kendi(liği)nden olduğunu sananlara ''Heyhât''...
"Kün!" deyip âlemleri yaratan Allah'ın sıfatları şiirin gizli öznesi olarak kaleme alınmış ki gönülden tebriklerimle saygımla selamlıyorum.