KUŞLARIN VEDASI
Bir ölünün
toplanmış giysileri gibi önümde yığılı , tüm dertlerim. Onca gözyaşı ile yıkanmış karşımda şimdi yarım kalan sözlerim. Halılar toplu, perdeler çekili, kaçıp gitmiş uzaklara sevdiklerim. Feryat edenlere karışıyor benden uzak, bana yabancı emeklerim... Sersemleşiyor paslanmış bir sandalyede dinlediğim masallar. Kayboluyor göklere sığmayan dolunayda büyüttüğüm hatıralar. Gün sonunda yazılıyor kuşların kanatlarına, konuşamadığım acılar, Zamanla görünüyor uzaklara saklanan odalar dolusu yaralar. Veda etmek mi gerek sakinliğin sinesinden semalara? Suskunluk vadisinden yankılanıyor acılar, pamuklara sarılı acılara. Kimse konuşmuyor bana ve çarmıha gerili kulaklara, Suskunluğun kırgınlığını anlasalar yetiyor, gözyaşlarında boğulanlara... Tebessümler birikmiş, taşıyor zihnimde ve yok oluyorlar şimdi, Kaybedilen her ne varsa bir kez daha kaybediliyor sanki... Aynaların buğusu çoğaldıkça , ben de kayboluyorum belki. Döndükçe zamanın pervaneleri yıkıp geçiyor bende kalan hediyeleri.. İsmim yetmiyor artık beni, benden uzakların rüzgarına anlatmaya. Kalemler kırılmış, silinmiş tüm yazılar ve saklandım susarken konuşmaya... Dantellere işlediğim umutlarım sökülürken, koştum benden gidenleri anlamaya, Ve sonra ellerimde sökülmüş yarınlarım ve ben geri döndük yeniden saklanmaya... ZEYNEP SENA DOĞANTEKİN |
Yıkıp geçiyor bende kalan hediyeleri ...
Eline emeğine sağlık çok güzel bir yazı olmuş ❤❤❤