olağanlıkkarşıda üstünü bulutlar sarmış dağ önümü kapayan eğreti çadır futbol takımlarının renkleri yeniden asvalt dökülen yol evimin önündeki küçük park araç sesleri yoldan geçenler ve ara sıra görüntüme eklenen köpekler birbirlerine havlamaları her şey olağan olağan çalışan bir kızın el- kol sallayarak girilip öldürülmesi ’yarım kalan kahvaltı’ adeta bunu doğal sayan açıklama’lar bir annenin ağıtı sonuna kadar hayır diyememem önüme serilen yoldan başkasında yürüyememem koşamamam ’artık yeter’ diyenlerin yanına bir yerde hayat ipi düğümlenmiş sanki o düğümden ileri geçit yok ’geçit yok’ derin bir nefes almama artık bir kelebek arkasında koşamasam da çaput bağlamasam da dilek ağacına nasıl kalırım bilmiyorum böyle sevgiden uzak kahırlarda bir sen gölgesi bile olmadan ellerimi ovuşturarak gözlerim uzaktaki dağları delerken oturmak çaresiz bir dağ gibi üstüme kapkara yığılmış bulutların altında.. 24. 06. 2021 / Nazik Gülünay |