çekimsiz bir dil içinde
Tut ki,
aklından zoru olan bir sihir, siniri henüz geçmiş bir geçmiş ve dolu memesiyle geleceği emziren şimdi, ay’ın altında gizlice toplanarak çekimsiz bir dil içinde bildiklerimizi, temize çekmektedir : eylemleri ve eşikleri üstüne siyahlar örtülmüş, çok aklı başında insanlar gibi, yanımda pinekleyen yaşama sevinci, omzumda bilmenin sinsi ağırlığı, ve cebimde alacalı bulacalı tahrik boncuklarıyla, her türlü usulsüzlüğe açığım. Ancak kaderin cilvesi ortaya çıkıp, olanları zehirler diye, diyecekleri olan mülteci bir bakış saklıyorum zulamda. Çünkü oyuna eksik ezberle başlamanın ve sabıkası peşin yazılmış bir uçurum olmanın ve gerçeğin cıvık merhemiyle kalbi ovmanın, taziye evinden çıkılmış, ve bütün çıkmaz sokaklar bombalanmıştır. Bile isteye O halde bu yol geçen hanı kapatılmış, ve kimliksiz konaklamalar yasaklanmıştır, diyebiliriz. Ama genede insan, nasıl olursa olsun insana nereden sızacağını bilir. Lakin buna önce kelimeler icazet verir. 2052bin21İst. |
Duygulu şiirinizi kutlarım.
Saygılarımla.