Mayıs konsun dudağınaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Geçmişten
2. 6. 2009 www.edebiyatdefteri.com/siir/239844/mayis-konsun-dudagina.html küçük bir çocukken henüz büyürdü gözümüzde hayat bir türlü geçmezdi gün , saat büyük olmak , ne zaman gelecekti koşarken var hızımızla görmeden geçtik güzelim bahçelerimizi söylenmemiş şarkılarımız vardı oysa cümleler kaldı yarım yamalak büyük yenildik sükûn eden zamana kısalmışken şimdi hayat yine büyüyor gözümüzde her şey telâşlı yalnızlğımızda ahh, nasıl tamamlanır, yarım kalmış onca şey her gün , belki son diyerek kuşkuyla yeni güne merhaba demek yazın telâşında iken daha ölüm kokan hâzâna nasıl geldik orman nefesini tüketmişken dalımızdaki cılız filiz ömür günümüzde / çiçeğe yetişemeyecek geceler bürünmüş çehremize yarı uyur yarı uyanık artık son vakit / son kapıdayız çok şeyi sevmeye geç kaldık destur bilmeyen ölümün elleri başımızda okşarken gümüş tellerimizi kim kucaklamak ister ki ölümü ahh , silinebilseydi güz izleri dinle çocuk benim düşlerimin rengi siyah hayat kurşunları çizdi rengini aşılmaz duvarlar var önünde koyulaşır rengi gitgide /gitgide çâresi yok /çabalamaya dermânım yok sevinçlerini sebil dağıtma, zulanda sakla çocuk gün gelip lâzım olduğunda çıkarıp harcarsın, hüznüne katık ya da benim gibi ararsın böyle eylülü düşürme soluğuna bir kez bile, bahçende güz gülleri derme buzlar oluşur bazen, kırılır bir zaman sonra akan su yoğunluğuna aldırma hep, mayıs konsun dudağına…. Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir MAYIS KONSUN DUDAĞINA adlı kitabımdan |