GİDELİM BURDANGidelim burdan ! Nasıl bir sızı bu Bütün hatıraların acıları yetmezmiş gibi Gem vurulmaz duyguların Yok olmaya adanması Ve her şeye meydan okuyan yüreğin Teslim oluşunu kabullenip Varla yok arası bir çizgide yürümek gibi Bilinmez Ya da ütopya benzeri bir medet beklemek/karanlıklar tanrısından Dudağa değecek bir damla su Olmak kolay değil Asıl zor olan olmamak O imkansız sihri bulup, her şeyi yok saymak Belki en doğrusu Gidelim burdan Gözyaşına yazılan umutların İzi yüzümde Perde perde sahnelenen bir oyun mu hayat Bestesiz türkülerin Sahipsiz ozanları elinde Kırık sazların namesi olmak bir yana Herkes gibi bende Unutulacağım elbette Ama, bu yürek sende kalacak Sızısı ise bende Gidelim burdan Uğruna ölürüm dediğin Umruna takmaz oldu Kimsesiz ve kimliksiz bir aşk kalan Kırık dökük hatıralar da cabası Vefasız sevgilinin Sefasız varlığını yaşamak Ve bir ateş çemberi içinde yalınayak Yağmurdan yoksun mevsimlerde Beşinci mevsimi aramak Kedere, kader diye boyun eğip Çizgi ötesi müjdeleri Masallarda duymak Gidelim burdan Gidelim nefesin ciğerlere batmadığı Gündoğumu sancısı çekmeyen gecelere Ah’ın olmadığı hecelerle Hiç yazılmamış şiirlerin olduğu yere İbrahim ÖNÜÇ |