DERİN MEVZULAR
DERİN MEVZULAR
Derin mevzular bunlar Mirim, derin mevzular Damarlara sinmiş sanki, bütün alışkanlıklar ! Yürek parçalayan bir dram mı kim bilir ? Uzun bilinen yolun kısa öyküleridir ! Her biri yaşanır ve biter bir bir ! "Al" der bazıları, bazıları "Kırmızı" Siyah mı daha koyu, yoksa kara mı ? Mor, hangi gizemi, saklar bilmem içinde ? Bazen sararır düşler ve yansır gülüşlere ! Sahi, acı ne renkti, sığmıyor tariflere Kül kokar için, her yangınının ardından ! Ve sonra bakarsın, her gidenin ardından Umudun kalmaz olur bu günden ve yarından Her gördüğün rüyayı, sakın ha hayra yorma Sönse ne olur ateş ? Yakıp/yıktıktan sonra ! Derin mevzular bunlar "Mirim" derin mevzular ! Herkes kendi hikayesini yaşarmış ! Anladım da ! Yaşanmayan hikayeler, hep kalır satırlarda ! Bir lahit’e döner yürek, hayalleri pas tutar Zaman denen o meret, ne var/ne yoksa yutar ! Neler yaşarız neler , şu kısacık ömürde Hepsi ayrı bir dert, her dert ayrı bir acı Sütte kara ararız, Ak’ı ise kömürde Her yara ilacını, bil içinde saklarmış Söndü sanılan ateş için için yanarmış İbrahim ÖNÜÇ |