0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
668
Okunma

MECZUP
Söyle ey meczup !
Bir dağın eteğinde salınan gelincik
Nasıl bir sevdanın harına yanmış ki ,
Kızıla vurmuş rengi ?
Ya da, çiçeklerin şahı sümbül’ün boynu neden eğri ?
Su ile zambak arasındaki bağ ise, neyin nesi ?
Bir güle, bülbülü figan ettiren ne ?
Neyi anlatır karanfilin yedi rengi
İlahi aşk , değil mi ?
Söyle ey meczup !
Gözyaşlarımın neden kan’a vurmuş rengi
Neden boynum bükük
Neden su, arı kılmaz beni
Siyah/beyaz çizgilerin arasında yaşadığım
Aşk mı ?
Çile mi ?
Ya da
Beni alıp götüren şiar
Kaderim mi ?
Yoksa, aykırı ruhumun , olmazları istemesi mi ?
Kim bilir, yüreğimdeki fırtına ne renk
Ve nedir, gözlerimdeki yaşın sebebi ?
Acı !
Acı bu kadar sevilir mi ?
Söyle ey meczup
Kaderse eğer bu acının sebebi
Ağlasın o zaman kader !
Assınlar ruhumu, bitsin aykırı istekleri
Belki o zaman bilirim ben de, fırtınanın rengini
Denk düşmemiş deme
Ya bir eksik , ya bir fazla
Kim bulmuş ki, gönül dengini ?
Şimdi ağıtlar yak diyor bana şiar !
Ağıtlar yak ve tut ateşi !
Göreceksin (!) fırtına da kül rengi
Bırak çiçekler İlahi aşka eğilsin
Sanma ki ruhun, aykırı ve asi
Unutma !
Gönül kimi sevdiyse, o dur dengi
Söyle ey meczup !
Şimdi,
Şiarı mı dinleyeyim
Yoksa, seni mi ?
İbrahim ÖNÜÇ
5.0
100% (3)