ŞİMDİ ERİME VAKTİEy hancı ; Yolum çok uzak ! Tütsün hele bacamız Şu ocağa birkaç odun at ! Bir kahve getir ardından Acısı bol/hatrı kırk yıl olanından Bir de su ver Kurtarmasa da beni/yangınlarımdan ! Unutulmuş bir türkünün Yorgun nameleri gibiyim Hangi ozan, sazına düşürür hecelerimi Biraz içli Biraz sıra dışı Biraz da, dile yabancı bir deyiş/le Aman ha ! Doluyum zaten, Bir de sen bulunma, serzenişte ! De hele hancı ; Haber var mı, en son giden kervandan Bir kaç kuyu gördüm/yolum üstüydü Dipsiz mi, dipsiz ! Karanlık mı, karanlık ! Üstünde bulutlara bağlı hayaller Etrafında, göz yaşı izi vardı Sebep aynı derler/kabuk tutmaz yarada Bir "can acısıdır" kanayan Neydi kim bilir ? Dipsiz karanlığın sırrı Ve nasıl bir acıydı, göz yaşlarında iz bırakan Hangi sazın teline düşse de notalarım Kimi ağıt der Kimi deyiş ! Sonsuza kadar sürecek mi bu bekleyiş ? Yollar uzun Yar uzak O umutlar yağsa diyorum, şimdi bulutlardan Belki teselli bulur Rüzgar eser vadilerimde Gönül dağım da,dağılır duman Ey hancı ! Nice hikayelere şahitlik ettin/bilirim Her birinin "ahı" ayrı ayrı Sebeplerden sebep seçtiren zaman Kudret kalemine biat etse keşke ! Bir yastığın kaderini/yazmasa ayrı !... Şimdi dipsiz kuyulardan çıkarıp o sırrı Dağ başındaki bulutlara bağlamak istiyorum/umutla Kar olup yağar Buz tutar belki Ve baharla, gelincikler dile gelir/bir damla su için Der ki ; Ey dağların kar’ı Şimdi erime vakti İbrahim ÖNÜÇ 27 Kasım 2018 |