Öldürdün BeniÖlümün kokusu, geliyor enfes Ruhumu sıktıkça, bir çelik kafes Zehir gibi sanki, aldığım nefes Ecel şerbetini, içmiş gibiyim Ümitsiz yaşayıp, hayata küsüp Dünyada her şeyden, ilişik kesip Bir fırtına gibi, delice esip Alem-i berzaha, uçmuş gibiyim Nasıl yaşıyorum, bende şaşarım Patlamış lav gibi, akar taşarım Yaşama küsmüş, ölgün yaşarım Sanki bu dünyadan, göçmüş gibiyim Sen düşürdün beni, bu azgın derde Bizde mutluyduk, o günler nerde Duramam ki şimdi, durduğun yerde Kendimden gurbete, kaçmış gibiyim Arayıp belayı, buluyor başım Nereye el atsam, ters gider işim Mevsimim değişti, tükenmez kışım İklimden iklime, geçmiş gibiyim Anadan ayrılmış, bir kuzu gibi Kan ile yazılan, bir yazı gibi Ciğere dayanan, bir sızı gibi Elimle bağrımı, açmış gibiyim Taşlarla vurarak, göğsümü ezdim Kanlarım akarken, dolandım gezdim Ağlaya ağlaya, canımdan bezdim Gözümden yaşları, saçmış gibiyim Sen getirdin beni, bu rezil hâle Dert üstüne dert, doymadın hâlâ Tutunmuşum boşa, bir çürük dala Acıdan acıyı, seçmiş gibiyim Acımadan vurdun, deldin sinemi Nasılda sevmiştim, oysa ben seni Terkedip giderek, öldürdün beni Kendime kefeni, biçmiş gibiyim Erhan DOĞANAY |