KALEM OLMUŞKEN AŞKIN ELİ AYAĞIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gecenin pençesini geçirdiği içli bir yolculuk en çok da mehtabın kıyıma uğradığı kesif sessizlik elem yüklü bir niyaz aşkın söküğüne eşlik eden nakkaş coşkusunu yitirmiş güleç güneşte saklı binlerce yenin debdebeli bir yoksunluk kara tahtada yazılı nöbetçi öğrenci gibi şairin giydiği kimlikle eşleşen nöbetler elbet yazgının da muhtırası belki de çörek otu içine ektiklerine sabır ekleyen bir nazarın da ihmal verdiği ölüme duyulan özlem gidenlerin ardına düşmediği aymazlığı gölgelerin varlığın şaibeli hıçkırığında saklı satırların da nazarında cebelleştiği uhrevi bir yoksunluk.
Bir tebessüm çizdim gecenin peçesine Rengi ve sesi olmayan bir yazgıydı belki de Aşkın ve makberin çağrısına denk düşen Kimse şirk koşan kadere Refüze edilen varlığına iz düştü gece İntihar öncesi şakıyan sesler sustu İhmallerin nazarında Sarhoştu gece lambası ve yanıp sönen ışıklar. Haylaz bir yolculuktu ölüme methiyeler dizdiği Sökün eden acıların nazarında Kaybolan bir resimdi elbet gecenin pençesinde Saklı rüzgâra tutkuluydu şair ve tutuklu Bir recim belki bir kafiye özrü idi Yalnızlığın da tek muhatabı idi kalem ve şiir Ölümcül bir içgüdü Maviden ırkı umudun Sürgülemişti hicabı Kayrasında yalnızlığın Yakasından düşmeyen nidaların Dış sese eşlik eden gök taşlarında Saklı bir yıldızdı belki de gözlerinde. Işıyan patavatsız acılar durağında Aşka konuşlu her hece ve kelime Kükreyen iç sesin ölümle dansı idi hediye Repertuarında saklı bir nüveden öte Kimliğinden damlayan çiy taneleri Lanetin öncüsü felaketin düş kupüründe Sönmeye yüz tutmuş bir kelebeğin de kanatlarına Dolan ya ışığı Oysaki gece körüydü aydınlık Aşkın taban tabana zıt olduğu yalnızlık. Tek kişilik sevgiden düşen payına Yılmaz bir bekçi ki Göğün reçinesinde saklı bunca iklimi Yerin dibine sokan bir fetva Ölü kimliğinde kalemin Ölümsüzlük elbet ne haddine Gecenin ve şairin Zabıt tuttuğu bunca öykünün de minvalinde Dokunulmazlığı varlığın Düşkün olduğu kadar Hissedemediği nabzı elbet öldürülmüş aşkın. En çok da hoşça kal diyemediği bir zabıtta Tefekküre daldığı atlas ruhunda Yıldızların zikreden hece hece Tutunmaksa hayata Aşktı elbet mubah olan sefil ruhuna Göçen mevsimin de Öç vakti Kayda değer binlerce cümle Yazılmadan unutulmuş bir romanın da kahramanı. İçindeki seyyah Yüreğinde peyda olan O bilinmez ki Rahmetin haşmeti ile dokunmak ve dökünmek Uluyan gecenin kadirşinas kimliği Her korumacı şiirde saklı bakiye belli ki Kaderin de iz düşümünde göğsüne aldığı son darbe Dudaklarından dökülen de değildi asla Sona varmakla başa sarmanın ayrı dünyalarında Yok olan bir hikaye kahramanı Ne zamanki şair yazacağım diye düşmüştü yola… |