Sahne
Bir sis kapıyor gülümsemelerimi,
Düşler kayboluyor, bir meşale söner gibi. Gözyaşlarım saklı içimde, sessiz çığlıklarda, Kelimeler yankılanıyor, kopan bir yay gibi. Her adımımda yankı, unuttuğum bir gerçekle, Toprak çatlıyor, ayaklarımın altında bir çöl. Bir tutam huzur için dikenli patikalarda, Ellerimde solgun parıldayan yıldızlar. Gecenin siyahı örtüyor bakışlarımı, Ay, bulutların yırtık kumaşında solmuş iz. Umut, kırık pusulada kaybolan bir ışık, Rüzgar, götürdüğü mısralardan bir hüzün. Gönlümde saklı bir alev, yakmaya hazır, Küllerin altından fışkıran bir bahar dalı. Tutkuyu ararken yorulmuş ruhumla, Aynalarda savrulan hayallerle dans ediyorum. Ve son perde iner, sahne sessizliğe bürünür, Bir adım daha atarım, bilinmeze doğru. Bu yolculuk hep içimde saklıydı belki, Her çığlık, artık bir destana dönüşür. |