Hasan
seni seçtim Hasan
ifadem boyunca sana sesleneceğim müsaadenle başkasına bakındım da birkaç reçel şekerlenmeyelim diye durgunlaştı " yatış mahareti" mahlasıymış bir kavunun "gel tatlım" ı ilk kez o kullanmış bazen bana varlığım çok gelir Hasan ve aksi gibi dünya alanım dardır iplerde kuru kafa gibi sallanan beklentileri görmek gerçekliğimi inci’tir iki büklüm kıvranan gölgemi yakalamak üzereyim ille de başkasının olacakmış tanıdık şeyler bunlar bana güven veren amca hırkalarına soralım kim iki gölge ister hem? ölçü uyumunu geçtim benim hareketlerim bir duvarın önünden arkasına anbean tüm katılığını geçmekten ibaret öyle yumuşak huylu değildi sevdiklerim birinde içim dışıma taşındı diğerinde gözlerim mecburmuş avizesiz, fırça izli tavana düşmeye bir yerlerde değilsem, belki o yer olmuşumdur Hasan şimdi köklerime emir veren bir komutan havada uçuyor birkaç değişim için elbette canımın inadıyla varım yesin de büyüsün, kemik yemese ot yer, ot yemese kendini yer güvercin herkesin rızkı, çarmıhına göre bilirsin uçma demişken yorgunluk kovuyorum derimden kanatlanan kim bilir kaçıncı sefer oldu da değiştirdim saatimi yiyen güveyi? bunları sana anlatmamın sebebi güneşin batışını kasketine dokunarak izlediğini hayal etmemdir kasket demişken köy kokusuna tezekten deseler de aldırma ineği bilmeyenden medet mi umacağız? ben holştayn bir buzağıya ismimi verdim mavi boncukları ve çanının sesinde saydı beni dağılmadım henüz ipliğinden bence güzel bir çift oluruz senle Hasan, evet de de dedeme gidelim |
gözüme çarpan bu durum şiirin orta bi yerinde olsa görmezden gelirdim ama daha ilk cümlede tökezlediğim için söyleme ihtiyacı duyuyorum...
onun dışında şiirin bütünlüğüne diyecek bi sözüm yok...harikulade bir şiir...
tebrikler...