eşkıya sevdalar
Cenabet gecenin bakışlarına aldırma sen!
Kuytu köşenin sessizliğine bürüklen! Hissiz bir düşe düşerken Kan revana bulanır eski k-ilimler Mahremiyeti çalınır bakirelerin… Süt kesiği kokusu süzülür gerdanımdan Damarlarıma hançerin dinsizliği girer Derin, ucuz ahh çeker esmerliğim Sarışın duygularım devrilir Teneşire yan yatar gölgem İnlerim, inlerimde ölmem… Sana değil, gökyüzüne tebessümüm(!) İri iri yağmur damlaları yağar Anamın kar beyaz memesinden Dilimi damağıma yapıştıran Dudaklarımın arasından ekşiyerek dökülürken... Ökse vurulmuş tırnaklarım ayrılır Bir çırpıda bedenden… Şimdi öyle sövüyorum ki kendime… Yamalı ceketimin astarsızlığına Sigara izmariti soykalığıma İki kuruşluk adamların lağım kokan ağzına Yanlarıma düşen kollarıma Parmaklarımın uçlarına Gelmişine, geçmişine… Faydası yok biliyorum Kefenime bürünüp, mim olup, vav k-alıyorum "Ne olur beni gömün " diye yalvarıyorum! ... |