ben asumanben asuman adımın üzerinde entarili kuşlar uçuşurken sarmaşık defne yaprakları kuşatır sızılarımı dört sıra halinde abası yanık maniler söylerken kocakarılar ökse vurur, kol kırılır, yen içte kıvrılır harlanarak... ben asuman yanyana oturduğumuz uçurumlar deryasında uzak gemiler geçer kirpiklerimin uçlarından sancakta sen sansürsüz şarkılar söylerken... ünlemsiz halatlar dolanır b-elimden ben asuman ışıksız yolu adımlarken arka sokaklarda sarhoş balıkçıların ağına takılan kırmızı benekli balıklar gibi can çekişirken yakalarım kendimi... ben asuman dudaklarıma sürdüğüm boyayı dağıtırken esmer ıslah olmayan ferman devşirirken ter ter yosun kokulu cümleler şaha kalkarken fer fer aklımdan geçen mısralar boylu boyunca sevişir bayım ben asuman ısıtılmış mor bakışlı üzümler dökülür saçlarımdan ıssız ve karanlık yol üzerine tünemiş saksağanlar... saçaklı damlarda evde kalmış kızlar gibi düz taban atlar tökezleyerek düşerken düş erken erken tökezlerim... ben asuman kuytu bir gecenin soluğu olsam gelir misin? ya da üzümlü kek yaptım, yer misin? |
Esenlikler dileğiyle.