Meddü Cezr
Ne uzun sürmüş bir akşam
Ne sancısı geldiği vakit gün doğmasın Sabah olmasın Ne de kanatsız bir uçurum çiçeği açmasıın Her seferinde şapkası düşecek kara gözlü kardan adamın Kütleler göz göze gelip aşkla terlediği vakit Aç ve susuz kaldığımızda Ne de üstümüze yağmurlar yağmasın Gelirler ve giderler!.. İzleri çok evvelden silinmiş Dalgaların birinci sayfasında henüz Ay kızın kakülü yakamoz dansında bir denizin telaşlı kıyılarında Kronik bir sızının hükmünü sürerken ayak dümenin Asi bir öfkenin koynunda Sanma ki gün’âhsız! Öylesine aldanmışız Yükü hafif sanırız özlemi büyüdükçe küçülen geminin Oysa her seferinde binlercesi biner Tanımadık binlercesi geri gelir Mutlak bir yerde rastlaşırız Aynaların gecesinden düşer ya bir gün yıldız Yine bir akşam sefasında öylesine sevdalanmışız Önce kanar sonra da solarız ya hani Fırçada gökçül Duvarda maktül Donuk donuk bakmaktan bıkmış tablolar gibi Asılırız anıların en tenha köşesine Yapayalnız En sıcak ay kınında bile üşürsün Sanki kanına ölü bir ten sokulur Uzaklık türküleri söyler gidersin ve bir daha dönmezsin Sonra tırmanır mor kayalıkların sırtına özlem Fingirdeşmiş el ele rüzgârla yağmur Islak ıslak öperken ruhumu Ne kadar inatkar dursam da hep acizliğim kazanır Sensizlik hızlı bir tren gibi Kayıp gidiyor gider aşkın raylarından ve hayalinden çekilince gözlerim Yatağından kalkıp da düşerse kızgın bir çöle Sanma ki rıhtımın taşları zümrüttendir Yıkılır da birgün, doludizgin gider izmihlâle Ne kadar heybetli olsa da dağlar yıkılır Toprak yasasında yargılanır ve yoğrulur Adımların derdine yâr arşınlayan dervişler de yorulur Öksüz kaldığım eski bir romanda kalır izdüşüm Sırası geldiği vakit sesi soluğu kesilen Satırlar konuşur Ne cüretkar bir mavi kalır Ne yüreğinde yeniden filizlenecek yeşil Ne de düşlerinde kar beyaz bir örtü Şefkat aralanırken bir bir nihavent dalgalar üzerinden. Mevsimler de yıkılır Güneş ve ay yalnız kalır Zaman geçmemeyi öğrendiği zaman _boran |
Şairin
Açmasın
Doğmasın
Yağmasın diye haykırışı kendi derinliğinde derinleşmek istemesinin yankısı adeta
Ahhh! Özlem
Ne kalabilmek ne gidebilmek
Vazgeçemeyişin çaresizliğini mutlak bir yerde rastlaşırız diyerek kabullenişi çok başarılı resmetmiş.
Sevdalanışın vakti akşam sefası yani kısacık lakin öyle tutkulu ki anda asılı kalmış
Ve hayalinden çekilen gözler kelimelere ruh katan bir yüreğin gördüğünü betimliyor.
Küçücük dünyamıza ne genişlikler katıldığını okumak yine nefis.
Duyguları güçlü şairimin kalemine sağlık
Tebrigim,takdirim ve hürmetlerimle sevgili Boran