Boynumdaki Cezayir Menekşesi Ve Koynumdaki ÖrümcekŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aydınlığım azaldıkça , karanlığım büyür...
Takarlar boynuma idam mahkumu gibi cezayir menekşelerini... Bilirim ki sonum yakın Işte o zaman seçim benimmiş gibi hissetmek için Koynuma alırım hiç korkmadan en zehirli örümceği... savurulunca gecenin saçlarından dünler kararlı bir örümcek unutulmuş sanılan -en çok can yakan- zamanların içinden süzülerek ısırır düşlerini akıtır zehrini kalbinin en hassas yerine kaskatı kesilir bedenin düşer ellerinden bugün binlerce parçaya bölünür bedeni yetmezmiş gibi açıverir tüm paslı kapılar da kilidini uçuruverir rüzgar yokluğunun üzerine örttüğün örtüyü üşür ayakların acırsın ele geçirir endişeler bitkin zihnini titrersin titrersin ölüm gibi ama ne yapsam da ısıtamaz gölgeler aciz bedenini giderim der dilin kalır inadına ayakların bilirsin yol değildir -kendinden uzağa- götürecek olan seni denersin denersin sanki ölecek gibi ama uzak tutamazsın istesen de kendinden o gölgeleri bırakmaz peşini yapışır yakana ölü bir cezayir menekşesinin öfkesi çok geçtir anlarsın artık gözlerini tutuşturur anılar unutuverirsin içindeki saklı nehrin bile serinliğini kaybeder savaşı direnişin yaşlar aktığına öfkeli mendil kirli dinlersin çaresiz ceplerinde çığlık atan kararmış mektupların iniltilerini büyür giderek daha da büyür dinmez geçmişin öfkesi açtırır avuçlarında ölgün yediverenlerini aklından çıkıp gelir yine o ses bağırır aynadaki sıfatına yeter artık -öldürme beni - susarsın yine hem de ölüm gibi kağıda makas taşa çekiç olur dilinden dökülenler kırıp dökersin gözünün gördüğü her şeyi ele geçirir sonunda gölgeler gözlerini gün geceye döner bir yokluk yeşerir pencerenin önündeki saksıda sularsın gözyaşlarınla elinden başka bir şey gelmez çaresizce büyütürsün kaçmaya çalıştığın karanlık gölgeni y... |
Saygı ve selamlar.