YOZGAT İLE SORGUN'A SIĞAMIYORUM
Bir kara leke sürdün haince alnıma
Şimdi kimsenin yüzüne bakamıyorum Her gün çağlayıp coşsamda seller misali Kendi gönül ırmağıma akamıyorum Ölüm bekliyorum yaşama yok mecalim Rabbimden başkasına denmez arzu halim Neler ettin sen bana, dönde bir bak zalim Şu Yozgat ile Sorguna sığamıyorum Yürek yangın yeri, kor ateşlerden bezdim Derdimi şiirlere hece hece yazdım Kipriklerimle kendime bir mezar kazdım Can çıkmıyor ki içine yatamıyorum Bir damlacık su düşsede ateşim soğsa Tez zamanda ecel şu can evimden vursa Üste parada veririm bir alan olsa Dertlerimi pazarlarda satamıyorum İhanet ederek gittiğinden buyana Cesedim dargın oldu tenimde ki cana Geceler düşman artık uyku haram bana Akşam yatıp sabahleyin kalkamıyorum Bu nasıl dertti Allahım bu nasıl çile Dışardan bakınca kolay geliyor dile Garip boyna yağlı ipi geçirdim bile İdam sehpasına tekme atamıyorum Gözlerim sel dolu hiç durmadan akıyor Dilim "Ah..." dedikçe dudaklar kıvrılıyor Boğazıma bir yumru gelip tıkanıyor Derince bir tatlı nefes alamıyorum Kuru teselliler ümit bile vermiyor Kader kader demek avutmaya yetmiyor Çıktım en başına gönül geri itmiyor Bedenimi uçurumdan atamıyorum Yaşamışım dünyada ben boşu boşuna Nice feryatlar geliyor dilin ucuna Bunca isyan Rabbimin de gider gücüne Lâl dilimi bir türlü durduramıyorum Kalleşçe gittin ya başım eğik önünde Huzur bırakmadın dünüm de bu günümde Beni bu rezil hale sen düşürdün işte Sürünüyorum bir türlü ölemiyorum Erhan DOĞANAY |