7
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
874
Okunma
Yoksun ya
sevmiyorum çarşamba günlerini
Solmuş bütün şarkıları dilime bugün mü gömüyorlar nedir
İsmi de eski mecmualardan fırlamış gibi
Yanlış ruj seçişini hatırlatıyor bana bazen
bazen de kızağa çekilmiş yelkenlilerin
hüzünlü hikayesini
Çarşamba günleri pazarcıların el çabukluğuyla
çürükleri poşetlere doldurma ayinine katılıyorum
Mecburum
Ve gözlerim bozuk
Ve sen yoksun
Bugün ayrıca temizlikçi kadının
sakız çiğnemekten çenesinin yorulduğu gün
Ve senin gitmeyi ilk düşündüğün
-Hangisi daha kötü
Sakız sesi ? Ölüm ?-
Bazen düşünüyorum
neden hep bugüne denk geliyor diye faturalar
ve uğursuz tanışmalar
ve selalar
ve çöp arabasının geç kalması
çoğalırken kafamın içinde
kendi arasında fısıldaşanlar
Önceden çarşambaya kalmazdı biliyor musun
teknik direktörlerin istifa etmesi
İşçilerin yürümesi
Seçim kararı alınması
Karnelerin verilmesi
Ve ellerinin ellerimi özlemesi
Gerçi üç bilinmeyenli denklemden ötesi de
yoktur sanıyorduk önceden
Meğer dört bilinmeyenlisi de varmış
beşlisi altılısı yedilisi…
Devir değişti tabi
devir çok değişti
Sevmiyorum çarşamba günlerini
Bana çocukluğumu hatırlatıyor
Çıplak ayaklarımın üşümesini
Yatağımın altındaki yaratık seslerini
Yırtık ve yorgun paltomu
Yamalı okul elbiselerini
Ekmek arasındaki siyah zeytini
Ve annemin sofraya koyduğu
-bir tencere dolusu- şikayetlerini
Büyüdüm de anladım
babam neden plaklara gömerdi kendisini…
……………
Yoksun ya
sevmiyorum cumartesi günlerini
Seni beklemekten yoruluyorum
Ümitsizlik ekmek gibi ikiye bölüyor bedenimi
Aslanağzı da yoruluyor
ve bahçedeki havuzda ellerini bekleyen
kağıttan gemi
Kitaplarımı en çok cumartesileri bitiriyorum
ve gözyaşlarımı
ve cebimde kalan son paramı
Avuçlarımda otobüsler trenler
-el sallamayı bitirmeden
seni alıp giden biletler- birikiyor
Neden sanki direnişçiler
sadece bilet gişelerini yakıp yıkmıyor ?
Gökten diyorum bu elmalar
kimlerin kafasına düşüyor da
-ki ben yarımına bile razıyım canına yandığım-
bana denk gelmiyor
Şöyle kavuşmalı sarılmalı öpüşmeli biten
bir masalım olsun diye beklerken
ya Tevrat elmaları cennette stokluyor
ya da tamamının köküne kıran giriyor
Haham Efendi boş ver elmaları diyor
cumartesileri balıklar daha tazedir
ve Tanrı bunu bilmiyor
Allah’ım diyorum
bütün ahmakları affet
-bir de gaza gelip grev sözcüsü olanları-
hiçbiri ne dediğini bilmiyor
Tuttuğum takım arada bir kazanıyor
cumartesi günleri de
seviniyorum
Caddeleri adımlıyorum az biraz kalkık omuzlarla
Sonra bir çift göz görüyorum
ela ve kirpiklere sarılmış usulca
Aklıma düşüyorsun
Sonra topuklunun yakıştığı ayaklar
Aklıma düşüyorsun
Sonra örülmüş saçlar
Aklıma düşüyorsun
Ağlayacak yer yok ki caddelerde ah
akılıma düşüyorsun
Söylesene sevgili
Aklıma düşmeyi hala
çok mu seviyorsun ?
Özgür SARAÇ/Râzı
09012021Denizli