Yoksun ya sevmiyorum çarşamba günlerini Solmuş bütün şarkıları dilime bugün mü gömüyorlar nedir İsmi de eski mecmualardan fırlamış gibi Yanlış ruj seçişini hatırlatıyor bana bazen bazen de kızağa çekilmiş yelkenlilerin hüzünlü hikayesini
Çarşamba günleri pazarcıların el çabukluğuyla çürükleri poşetlere doldurma ayinine katılıyorum Mecburum Ve gözlerim bozuk Ve sen yoksun Bugün ayrıca temizlikçi kadının sakız çiğnemekten çenesinin yorulduğu gün Ve senin gitmeyi ilk düşündüğün -Hangisi daha kötü Sakız sesi ? Ölüm ?-
Bazen düşünüyorum neden hep bugüne denk geliyor diye faturalar ve uğursuz tanışmalar ve selalar ve çöp arabasının geç kalması çoğalırken kafamın içinde kendi arasında fısıldaşanlar
Önceden çarşambaya kalmazdı biliyor musun teknik direktörlerin istifa etmesi İşçilerin yürümesi Seçim kararı alınması Karnelerin verilmesi Ve ellerinin ellerimi özlemesi Gerçi üç bilinmeyenli denklemden ötesi de yoktur sanıyorduk önceden Meğer dört bilinmeyenlisi de varmış beşlisi altılısı yedilisi… Devir değişti tabi devir çok değişti
Sevmiyorum çarşamba günlerini Bana çocukluğumu hatırlatıyor Çıplak ayaklarımın üşümesini Yatağımın altındaki yaratık seslerini Yırtık ve yorgun paltomu Yamalı okul elbiselerini Ekmek arasındaki siyah zeytini Ve annemin sofraya koyduğu -bir tencere dolusu- şikayetlerini Büyüdüm de anladım babam neden plaklara gömerdi kendisini…
……………
Yoksun ya sevmiyorum cumartesi günlerini Seni beklemekten yoruluyorum Ümitsizlik ekmek gibi ikiye bölüyor bedenimi Aslanağzı da yoruluyor ve bahçedeki havuzda ellerini bekleyen kağıttan gemi
Kitaplarımı en çok cumartesileri bitiriyorum ve gözyaşlarımı ve cebimde kalan son paramı Avuçlarımda otobüsler trenler -el sallamayı bitirmeden seni alıp giden biletler- birikiyor Neden sanki direnişçiler sadece bilet gişelerini yakıp yıkmıyor ?
Gökten diyorum bu elmalar kimlerin kafasına düşüyor da -ki ben yarımına bile razıyım canına yandığım- bana denk gelmiyor Şöyle kavuşmalı sarılmalı öpüşmeli biten bir masalım olsun diye beklerken ya Tevrat elmaları cennette stokluyor ya da tamamının köküne kıran giriyor Haham Efendi boş ver elmaları diyor cumartesileri balıklar daha tazedir ve Tanrı bunu bilmiyor Allah’ım diyorum bütün ahmakları affet -bir de gaza gelip grev sözcüsü olanları- hiçbiri ne dediğini bilmiyor
Tuttuğum takım arada bir kazanıyor cumartesi günleri de seviniyorum Caddeleri adımlıyorum az biraz kalkık omuzlarla Sonra bir çift göz görüyorum ela ve kirpiklere sarılmış usulca Aklıma düşüyorsun Sonra topuklunun yakıştığı ayaklar Aklıma düşüyorsun Sonra örülmüş saçlar Aklıma düşüyorsun Ağlayacak yer yok ki caddelerde ah akılıma düşüyorsun
Söylesene sevgili Aklıma düşmeyi hala çok mu seviyorsun ?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÇIKMAZ SOKAK GÜN(LÜK)LERİ 3 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇIKMAZ SOKAK GÜN(LÜK)LERİ 3 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yakınlık, beladır bilinirse... Şiir bir yörüngede, topluyor, dağıtıyor, topluyor... Bildiklerin sırr-ı imtihan... İçinde sen varsın, bilen, ayıklayan ama aslında olmayan... Ama anlayan... Kaderra, hükmetti, hükmetti Yaradan... Dört kitapta budur ayan... Çok saygımla, esenliğe, sabah aydınlığına...
deniz_tayanç tarafından 1/10/2021 1:44:12 AM zamanında düzenlenmiştir.
amenna kadere hükmedenin elindeyiz bilmiyorum ki birini dal gibi tutmadan günlerin uçurumundan çıkabilir miyiz... Kimse öğretmedi öğretti de pratikte göstermedi...
Şiir bir yörüngede, topluyor, dağıtıyor, topluyor...
Bildiklerin sırr-ı imtihan...
İçinde sen varsın, bilen, ayıklayan ama aslında olmayan...
Ama anlayan...
Kaderra, hükmetti, hükmetti Yaradan...
Dört kitapta budur ayan...
Çok saygımla, esenliğe, sabah aydınlığına...
deniz_tayanç tarafından 1/10/2021 1:44:12 AM zamanında düzenlenmiştir.