KalamataGeçmiş Benden geçilmişliklerin ve geçebildiklerimin gölgesinde Dar ağacından huysuzca göz kırparken; U/mutlu bir zeytin dalıyla Araladım dudaklarımı Sevgili... Dudaklarının bana aşık olduğuna inandığım yerde Durdum Çünkü Hala söyleyecek çok sözüm vardı aşk’a dair... Kalamata yeşilinde öylece bak bana... Ben ellerimi uzatırım Parmak ucumda zamanı tamam bir zeytin dalıyla Çünkü Hala anlamlandıramadığım çok şey vardı aşk’a dair... Sabır ardım sıra gel Sıkıca tutun candamarıma Lavanta kokuları arasından dalacağız yeni başlangıçlara Bu kez yol virajsız Hızımız fazla olacak Sakın korkma! Hayatın beni sevdiği kadar sev Beklentisiz yarınlara merhaba... Başak Doğru yirmibeştemmuzikibinsekiz sularındabulandığında *Fotoğraf: Hasan Rastgeldi’nin, zeytin dalı ve tanrıça adlı eserinin( zeytin dali ve tanrica ipek yazma uzerine akrilik 2003) fotoğraflanmış halidir |
Söz biterse... perde kapanır...
Hep, söyleyecek sözün olsun... neye dair olursa olsun...
Şiir sahnesinin perdeleri açık dursun...
Tebrikler Kardeşim...
SAYGILARLA