Aşk
Aşk;
Tekrarların en melodik halinde Büyüleyici danslar eden rüzgârsın. Müzik bir anda kesilir hep /ya da kulaklarımızı tıkarız biz. Tenimizdeki fütursuz dokunuşlarına karşı koyamadan Sen kaybolursun... Aşk kaybolursun Bir büyücünün parmak uçlarını göğe doğru savuruşunda. Aşk Kayıplarla dolusun. Aynı savruluşun soğuğunda nefesimiz kesilir /kendimize suni teneffüs yapabilseydik mesela... / Şimdi; İşaret parmağımın ucunda hafifçe dokunmaktayım sana... Öylesine… Temkinli ve güçsüz... Sana sarılabilmem için daha çok zaman var Ve benle olabilmek için verebileceğin çok çaba ... Ekim’de buna şahit aslında... İstersen sor!... Aşk’a… O an bir sesle sarsıldı yer, gök ve taş duvar Kalbine benzeyen ne varsa sarsıldı… Ve Aşk Ah Aşk ağlayarak; —Avuçlarını sıkma adam… Birazdan kalbim duracak… —Ve sen dişlerini sıkma kadın Göz kapakların üşüdüğünde "Seni Seviyorumlar"ın intiharları son bulacak Son söz ilk söze eşti hep aslında /kendimize suni teneffüs yapabilseydik ama asla... / Başak Doğru ’08 |