'gölge'her şey sessizlik içindedir dökülürken dişlerim, aynı saatlerde rüyanda emziriyorsun beni ister isimsiz, unutulmuş küçük mutlu, istersen mutsuz milyonlarca benzerinden parıltısını taşıyor alnı hasta dolu terler gürültüleri susturmanın, ağzımdan çıkanı ağlayabilmenin zamanı ünü yücelsin pembe uçlarında alçaltıcı sol yanında bir ben görkemli sonsuzlukta lince doğru susuyorum saklamak için gösterilen arzuları gölgesiyle aldatıyor sonsuz bir sonlu -yalnızca bu hastalığı senden alıyorum ellerin turuncuya çalancaya dek yığınlar halinde itiliyor içsel bilincim farkında olmaktan hallice ben özgürdür doğadan farksız sentezi çiğnenirken ilişkilerin soyutlaması ucu kırık tırnağın kırmızı renkte bir ojesine tav oluyor kuşkusuz donanacaktır gölgesi iyi niyetli gayretler yoracaktır tek bir konudan kendi bilincine doğru benzeriyle vurulduğunda adı insan yalnızca günlerin sıkıntıları kalacaktır kısır çaba duvarda yoksulun dudağında kuruyacak andıdır değer sana da günlerin sefaleti en yüksek amacıyla vurulan zaman umutsuzca bunu bilip kaplanır sevgi dolu suskunluğun gürültüsünde içine yerleşmesi ayrıca bir hastalık değecek kadar varmadan farkına birkaç zeytin, ekmek ve çay dolar ağzının en işlek sokağına milyonlarca benzerinin bilgisiyle acıyım sayısız yenilgiler basit bir zaferarkası olur omuzlarından yorulmaya başlarsın güne oval bir parıltı sarılır siyah koltuğuna gerçekdışı bir sonda tacını bulurum duvardan geçer de senden geçmez bir efendinin ayakbağı olur gözleri besler sonsuz emellerini zorunlu haliyle uzanıp dokunursan göğsünün sol yanına bir ben bulursun isimsiz alın teriyle iyi saklanmaktan gelmiştir, kimse farkında olmadan çağırmış yerine dağıtmışsındır ışığını gözlerinin dünyanın kum saati boşaldı asrın tüm çılgınlığı sustu bir çabayı yalnız başına içinde diyalektik bir tutku olabilirlik ve olamazlık adına sokağın tavanı kadar ben de severdim seni gölgenin yedi kat altına gömülüp sessizlik ile adın çağrılmadan önce ellerimle beslerdim kurumuş kalbini mühür vurulmadan önce kapına sert, daha sert çalardım kapını gölgene sarılıp üşümeseydim eğer fakat bilirsin ki, her şey sessizlik içinde kapatmadan onu küçük mutlu bir ağızım ağzınla ayır, öyle üfle, doyur uzandığım gölgeni |
çok nefis bir şiir daha dosttan
bravo kutlar esenlikler dilerim...