Aile Albümü
Baba
Kadınları sarmalayan kumaşlar tutuşup yandı. Kül rengi kaldı geriye. Poplin, kadife, polyester ve empirme. Tarihin sahifesine kazındı kadın nağmeleri. Duvarlar küflendi, duvarlarda ayrık otlar yeşerdi. Bıyıklarına zaman törpüsü değdi. Terli bıyıklarım senin geçmişine benzedi. Kalbim ana rahmine benziyor baba. Doğurup doğurup anıları kalbimin uçurumlarından bırakıyorum. Ne ise artık baba, Hoş verdim gitti; olanları Nihayetinde her şey baba yadigarı. Mam* Önceleyin kirpiklerine tutundum, Portakal ağacında bir çiçek idim. Beline yük oldum, Su ülkende dalgalandım, Sana duruldum. Elmalar gibi kondum yanaklarına, Ayağının altındaki cennet kokusuydum. Hemşire** Onkoloji koridorlarında inancın çekiç sesleri, İmtihanın kuş kanatlı kapıları. Bir hekimin kerahat vakti rüyasında, Memelerinden asmışlar seni. Siyah bir gül açmış göğsünün mim tarafında, Nun gibi yerleşmiş ur kolyenin soğuğunda. Arabistan kadar esmer bir el dokundu kağıtlara, Cümle işitici şifa diledi döşeğine yastığına. Ölüm meleği erkence teşrif etti, Şimdilerde annem yasin kokuyor, Babam Fatiha; İmamın biri Hûvel bâki*** dedi. Oğul Ciğer parem Kuş oldu, kırık kanatlı kuş. Ciğerim kanadı, Pare pare döküldü, Oğulcuğum Ötelere taşındı. * Mam: Anne. Arapça. ** Hemşire: Eski dilde kız kardeş. *** Hûvel bâki. Allah’ın El Baki ismi. Ebedi olan O’dur anlamına gelir. |
En sevileni bırakmak var geride!
“Bir varmış, bir yokmuş” olmak,
Siyah beyaz bir resimde...“
Demiştim bir vakitler... albümlerde kalanlar da öyle mi düşünmüştür acaba? Gidenlere rahmet, kalanlara selametle!
Sevgiler...