Devrikher defasında takılıp düşüyor izahım neresinden baksam bildiğime giderek küçülüyor tutacak yeri yokuş yukarı yürüyoruz da oysa birbirine bakan her ağaç körpe selim belki de her şey dokununca sonlanıyordur sanki son dediğin bir vapur ve onun her an batacakmış hissi dipte balçığım en derinde kör bir balıkçı ağı yabanıl kuşun tüyü kanadında son bir kez baksam bir dalga umudu ıssız göle gelmeyecek belli ki kaldıysa birkaç balığa lazımdı kanadının sesi sen bakınca yüreğimde balık oynadı dedi şair ben kimdim o vakit? belki yüzgecinde bir pul tanesi yıllar geçse bile benimdir diyemediğim İstanbul ve birkaç şehir ve hepsinin şeklince içindeyim şimdi nasıl desem bi izahı olsa devrik sütunları ve tozlu yollarında bir şehiri neredeyse kendim bileceğim. |