Şehir Güncesi
Yüksek ökçeli ayakkabıların altında ezilen taşlar
şehir bütün çıplaklığıyla ortada yalın! Sade! Kalabalık çiftlerin ortasında yapayalnız şehir üşüyor şehir özlüyor kokunu kokun silindikçe tablalardan şehir gittikçe düşüyor gözlerden. Sessiz, boş gözlerle bakıyor şehir gözleri takılı bisiklet üzerinde akrobasi yapan çocuklara şehir yalnız şehir kimsesiz şehrin bakışlarından herkes habersiz şehir acıyor, yer yer kanıyor varlığın silindikçe meydanlardan şehir kuru bir yaprak gibi dökülüyor ağaçlardan. Şehir ayaklanıyor içinde ki insanların içinden elleri cebinde ağzında sigara denetliyor seni görme umuduyla meydanları Hüzünlü! Garip! Mazlum! Şehir ağlıyor bir daha gelmeyeceğini kabullendikçe. Şehir ölüyor! Kalabalık çiftlerden bakışlarını çekerek... |