ekim de bırakır gidergözlerinin atlasını taşır gibi ağırlaşır zaman yaşamdan ağıtlar dolar nefesine kolları buzdağları gibi soğuk kolları damarsız uyur yatağında kim demiş yaralandı tüm sabah çiçekleri kutsal saatler fırlarken yatağından binlerce cüz çıkar ağladıkça sesinin tomurcuğundan ve zulasından koca gülüşlü merhamet ekim kokar çekilecek tüm fotoğraflar ve tüm sarılar denize akar bir tek dudaklarda ısınır kayıp ıslıklar bir tek nehirlerde değerlenir kağıttan kayıklar yağmurda açan ateşe benzer gitmeler kalan korkar giden susar şiir kadar çırılçıplak dans eder yürek ormanında ateşler kurşun kadar ani kayar nereye not düşülür bu sahne nereye kadarı doğru nakledilir ve nereye kadar bu yüzle gidilir en can alıcı renkle boyanır yürüyen gölgeler rüzgar ayak izlerini örter hüznün ve ömrüne ömür yürümüş karanlık gibi büyür küfürler kum saati yürüyor! Belgin ERTÜRK |
rüzgar ayak izlerini örter hüznün
ve ömrüne ömür yürümüş karanlık gibi
büyür küfürler"
Tebrikler çok güzel yüreğinize sağlık