sonraanahtarı uyuyorken büyütüverdim şehri kedilerini sevdim tahta faytonlu adamlar geçti sokaklarından hava kül kokusu alabildiğince sıcak iri yapılı taylar uyuyor dört ayak sormayın renklerini bir mezar kıpırdanıyor yanı başımda belli isteksiz ölmüş biri karıncalar kaçışıyor o an o an saçlarıma dolun-ay korkuyorum bazen kaybetmeye inanmışım pazar olsun istiyorum telefonum çalsın bir ayin çizeyim kutsalında zamana kime ne gözlerim kılıyorsa namazları ağlayan pasaklı çocukları oyalıyor ellerim tertemiz suları kirletiyorken nefret sevgilim sen gitme tüm sözlükleri tarıyorum kahveyle yeşil arası gözlerin için derininden kırılıyor toprak bunları yazmak istemiyorum sevgilim seviyorum seni o tanıdık eski saat kulesi kısaltıyor yine zamanı el sallıyorum biriktirdiğim mektuplara hala seni sevmek güzel hala beklemek imkansızı Belgin ERTÜRK Yeniden paylaşımdır. yazarken de okurken de beni mutlu etmiş olmasına rağmen gölgede kaldığını bildiğimdendir. umarım sizlerde kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz. |