9
Yorum
37
Beğeni
4,8
Puan
2014
Okunma
"bizim gerçeğe kavuşmamak gibi bir ergen eylemimiz vardı
hayallerde kaybolmaya çalışmak gibi bir takıntımız"
defnedilmiş bir dolu arzu kalıyor
koyu gri kapının ardında
çıkmaz sokaklar ağlaşıyor sarı benziyle uyuyan mezarlara
meczup bir ses fısıldıyor "ölüler öç alamaz"
bildiği tüm masalları unutuyor toprak o an
kanter kuşlar yetişiyor uzak diyarlardan
herşey kaldığı yerden devam etmeli diyor tanrı
gülyor
acı tüm ürpertisiyle dağılıyor tenine
kaba saba tüm kelimeler kimsesiz ağız boşluğuna doluyor
yutkunamıyor
yutkunmak mümkün olamıyor tanıyorken celladını
yarayı kanatarak söylüyor dili o muhteşem şarkıyı
tüm çocuk öyküleri satır satır yok oluyor
işleyeceği cinayeti düşlüyor
kırılgan gözbebeklerinde yuvalanırken aç karıncalar
meşru bir el tutuyor şarabı kırmızısından
en muhteşem haliyle koşarken karanlığa
kanla sulanmış çimlerde arıyor kelebek yuvalarını
üzerinde yalınayak koşacağı bir dünya düşlüyor
elleri ceplerinde uzun ve kimsesizlikten yorgun
o daracık taş yollardan geçiyor
ıslığı tutuşturuyor rüzgarın koynundaki kumları
kaybederken şehrini
belki yogun bir kemanın en akortsuz telinde saklanıyor
"keman ne narin seçenek"
yarımyamalak ölüyor belki
belki tam ölüyor
kapanırken kapılar sabaha
Belgin ERTÜRK
5.0
89% (25)
4.0
4% (1)
3.0
4% (1)
2.0
4% (1)