öfke de yenikyine aylardan aralık ve yine saçlarının arasında mekikler dokuyacak ellerinde konaklayan serçe yıl geçmiş olacak geçmiş olsun! gözlerinin mermerinde eriyecek intikam ve tuttuğu ellerde kaybolacak sıcaklığı soracaklar elbet nedir rengi rüzgarın açtığı yaranın kim unutturdu durup dururken yağmurda yürümeyi hangi yalancı mevsime kurban edildi kahkahalar neye karşı bu şiir boşluğu ne ağlatabilir ki toprağı bir tayın ağırbaşlılığında ya da yutağında saklı binlerce çığlığı nasıl boşaltırsın ulu orta yaşam yeni doğmuş mezar kadar ıslaktır çoğu zaman gölgesi düşmüş günah kadar çıplak ünlemin noktası kadar zarif ötelemeyin günah! kaybetmek sinsi bir içlenme gelip geçici gücenmişlik büyür nasılsa nasılsa büyür ruhunda siyaha çalan ne varsa korkutma yazık! hangi gülüş kandırabilir ki bu karanlığı yine aylardan aralık Belgin ERTÜRK |