Siyaha Susamış Dikençaresizim yokluğa açan bir çiçeğin gazabıyla yedi rengin mührü kesti parmaklarımı siyaha açan bir dikenim şimdi artık senin yerine kan kokusuyla irkilen düşler teselli ediyor rüyalarımı dinmiyor sızın bugün yine günlerden yokluk bugün terk edilmiş mevsimlerin ağrılı yılı yapışmış gibi yakama canım bugün varlığıma bir kez daha göz yuman tanrının üzerime bir avuç daha toprak attığı günün başka bir sabahı anlayacağın bugün günlerden kayıp bir nefes daha işte ciğerime saplanan aynı acının dilimi dağlayan başka bir sen tadı unuttum desem neye yarar her mevsim canıma düşman kurtulmaya çalıştığım her anı çekiştirip duruyor sanki saçlarımı teninde tomurcuklanan baharlarıysa hiç sorma senden sonra en çok onlar acıttı çünkü canımı rüzgârlar bile küskün bana siyaha çalan gözyaşlarıyla aleve boyadılar her gün dallarımı tutamadım yeşerip boy verdi kirpiklerimden acıdan yüz bulmuş tohumlar tanrı bile dayanamadı sonunda yasakladı bana artık ağlamayı bitkinim anla yokluğa açan bir çiçeğin gazabıyla kendi yakarışına düşman dualar inletiyor avuçlarımı siyaha susamış bir diken gibiyim şimdi sen yoksun diye kan kokusuyla sivrilmiş düşlerle kanatıyorum her gece yatağımı (a) y... |
Ağaçların yerinde kalmasına izin vermek gerekir