Ölü Mevsimsana mevsim diyorum lanetsiz bir rüzgar ek ömrüne kaburgalarımdan geriye çocukluğuma doğru kurtlanmış yedi iklim say yüzümü sana akıttığım gölü anımsa içim imlası yıkıntı rengi kan duvarı boynu tılsımlı bir erguvan içim öpüşmeler onlar ortalık baldıranı kıyamete mühürlediğin şarkıyı külle ayrılıkları etimden ayır o dudak izini de dilinde debisi yüksek bir lav nehri akıt buruşmuş bir tadı vardır unutulmuşluğun ırmakları içime çevir bana erişkin bir ölüm biç bakış tadında olsun esrik bir mavilikten söz et sevişmeleri yılkıya bırak demlensin son nefesim zamanın tırpanında beni çürütecek ışıktan bahset hani yağmurun kıyameti ile gelen boğazımda zakkumları kurşuna dizen hatırlat bütün kavuşmaları yıkayayım bir kenti çürüten şairlerdir bakısını kendinden uzak tut kokan bütün kaldırımları benden bil çok su aldı içimdeki batık çocuk gecelerimi anıların satın alınmadığı bir eskiciye sat çabuk ol bir mevsim terk ediyor ömrümün takvimini yüreğime zindan isleri siniyor güneşi söndür dilinde beni sıtmalı bir mumun gölgesine at K.Y. |
bütün kavuşmaları yıkayayım
bir kenti çürüten şairlerdir
Şimdi inandım şairlerin kentler yıkıp, kentler kurabileceklerine kalemleriyle.
Saygılarımla
db