AH ŞU KİBİR
Bilmezler mi insanlar, hayat tahterevalli
Asıl inerken zemine şükrü bilmeli Çıkışları da olur hayatın elbet biz zaman Sert düşenlerin hasmıdır kibir, hem de çok zaman. Kendini her şeyin üzerinde görmek midir bu? Yoksa sonradan bulaşan bir habis ruh mu? Cevapları değişir bunun kişiden kişiye Kibre mesafe koyabilenler erişir zirveye. Sıkıntıları da olunca hayatı hor görmek Müjdelerindeyse kabından adeta çıkmak, gitmek Her ikisi de değil kamil kula bir seçenek Mesele aslında onu tüm yönleriyle sindirebilmek . Fırsatlar çaldığında kapıyı buyur eden anlayış Kapanan kapılarda da durabilmeli, işte bu bakış Serininde kim durmaz ki gölge veren ağacın Çölünde,ayazında da halis niyetliysen, sen kazandın. Ağacın yeşili ve meyvesi ne de caziptir mevsiminde Sen bir de katlan bakalım ona yaprak dökümünde Beyazın soğuğunda saklı sırrı, hem ayazında Tüm görkemiyle neşelidir ağaçlar, bir ilkbaharda. Güvendiğimiz şeyler sonuçsa bu öykü hazin Asıl dayanak yaşanan süreçtir, buysa kesin Sebep ve sonuçlar üzerinde ruhsatı katidir Rabbin Mühürlenmiş kalplere de tevazudur çare, kibrinin. Yukarıdan bakmamalıdır insanlara, bu ne hadsizlik Böylesi bir duruştan doğacak şey ancak ;zillet,pişmanlık Hani geçmişte ekmeği bölüşen dost ve kardeştik Kibre saplanan akıllar ziyandadır, sonuysa sefillik. Bize verilen nimetlere bir bakalım say say bitmez ki Dünya denilen zeminde yaşanan an ne de kısa ki Anlamıyorum, neyin büyüklüğüne kapılıyor şu birileri Kabristanda biter bu yol, üstelik ansızın açık herkese Kibrinden kurtulabilenler var ya, onlar gider cennete. En kızdığım meseleyse tam bir kesmekeş Özgüven bir kalkan olmuş, hırssa bir kardeş Kibir denilen zemine temel , kalkan, dayanak Kelimelerin anlamını çarpıtmak ve bilmemek bu Hakka da bir isyan kibir, zulüm doğrusu. Hiç haz etmem dostlar kulda, dili keskinden Aslında bu durum onun cahilliğinden Feyz verecek varsa biri, yürüsün önden Yansın kibir cehennemde, kalmasın burada Ondan kaçabilenler var ya, erer murada… Oğuzhan KÜLTE |
yüreğiniz dert görmesin saygılar selamlar