Siyaha Özenen BeyazŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ve bir gün
içimdeki bütün renkler siyaha özendi... ama bir tek siyah kendi rengine bile direndi.. kendimden öncesinde de bir boşluktum kendinden sonrasında da hayra yoramadım varlığımı bana ait olmayan ellerle dokunup hissiz dudaklarla öpmeye çalışınca gölgeleri sadece siyaha daha çok özendirmiş oldum içimdeki aydınlığı ve sonunda kocaman bir uçurumu küçücük bir çakıl taşıyla doldurmayı düşünen bir hayalperest gibi boş uğraşlarla doldurup taşırdım avuçlarımı her gece yalnızlığın en keskin köşesinden kaçarken uykularım dikenli tellere muhtaç ettim rüyalarımdan arta kalanları bu sefer de yeniden sızlamaya başlayınca içimdeki paslı yaralar pişmanlıklarımın sayısı kadar kızıla boyamak zorunda hissettim çarşafları dayanamadım bir gece ayyuka çıkınca beynimdeki tüm çığlıklar çaresizce haykırdım sonunda tutamadım artık içimdeki karanlığı haykırdım da ne oldu sanki dilimden savrulan onca küfürün günahı bana yazıldı ama isyanlarımın hepsi sanki başkasının ağzından çıkmış gibi yabancılaşınca bağrıma bile basamadım acılarımı sonuç mu kendi esintisini sabırsızca bekleşen bir radikaya özendim ama rüzgarlara aldanan her parçam bilinmezlerde kaybolunca içimdeki boşluğun ağırlığında ezilerek anladım kendimden eksilmenin ızdırabını ama içimde kaybettiğim onca şeye rağmen ne bu sözlerimi bir teslimiyet olarak düşünün ne de işaret parmağımın dik durmayışını bir vazgeçiş nasıl ki iliklerime saklanmış bu karanlık artık benim bir parçamsa ellerimin de uyurken bile yumruk oluşu bilin ki nefretten değil sadece avuçlarımın benden kalan son parçayı korumak istemesindendir |
çok çarpıcı imgeler var şiirde
yara kaşınmaya başlanmışsa iyileşiyor demektir
incitmeden kaşımalı kabuğunu kaldırmamalı
ve yumruklar
insanın koruma ve korunma içgüdüsü çok şey ifade eder
uzatmayacağım sadece siyahın gücü
evet renkleri olmayan biri olarak
çünkü meslek icabı hep beyaz çalışmadığım zamanlar siyah giyen biri olarak
arada az haki sanırım renksiz bir kişiliğim:)
ama siyahın asaletine ve örtücülüğüne inanırım
gece gibi çay gibi
hani Karacaoğlanın siyah yani kara diyelim üzerine yazdığı bir koşma vardır
kısaca;
İller de konup göçerler
Lâle sünbülü biçerler
Ağalar, beyler içerler
Kahve de kara değil mi
Evlerinde sular akar
Güzelleri göze bakar
Hublar yanağına sokar
Sünbül de kara değil mi
Karac'oğlan der, inşallah
Görenler desin maşallah
Kara donlu Beytullah
Örtüsü kara değil mi
...
bizim siyahımız sanırım;
Ben ki senden sonra hep siyah giyerim.
Ama bunu bir yas olarak algılama! Gözükmesin diyedir aşk'tan kalma kirlerim...
üzerinedir, diyeyim kısa izin günümde diyeceğimi özetlerken umarım kelimeleri darmadağın etmedim fazla laf kalabalığı etmeyeyim:)
var olun siz
saygı ve esenlik dileklerimle
Aşkar...