I.
YAĞMUR ÖPÜYORDUR ŞİMDİ SAÇLARINI

Yağmur yağdı tüm gün
Çok yağdı
ve ardına bakmadan çekip gitti
yüzünü buruşturarak
bu şehrin

Ama eminim

Dizginsiz atlar gibi koşan o yağmur
saçlarını usulca öpüyordur senin…

II.
ESKİ BİR RADYODAN SÜZÜLEN MARTI

Çatıların hüznüne
eylülün dansı iyi gelir
Uçurumların hüznüne
yıldızdaki parıltı
Duvarların hüznüne
slogan yazıları iyi gelir
Ve senin hüznüne
eski bir radyodan süzülen martı

III.
KELEBEK KOLEKSİYONCUSU

Ölüm hakkında 247 şiir yazmış
ama “kelebekleri severim” diyor
-koleksiyonunda 14 tane varmış-
Acıdım kendisine
ve şiirlere
ve kelebeklere
Sonra tutamadım kendimi haykırdım
“Be insafsız adam
247 şiir yazdın
Baktın ölmedin
bari yaşamı yazsaydın
Kurtarmış olurduk hiç değilse
küstah ellerinden
şiirleri
ve kelebekleri !”

IV.
“DİKENLİ TELLERİ
SEVGİLİM DİYE ÖPEN KADIN”
FİLMİNİN FRAGMANI

Önüne gelen ıslatarak çiğniyor
o masum dediğin dudaklarını senin
Gerçeklikten koptuğun bir rüyada
hayal kuruyorsun hala
yağmalanırken şehrin

Ah sen de
dikenli telleri sevgilim diye öpen
kadınlardan birisin

Uyan (ya da dayan sen bilirsin)
Az kaldı
loş bir sokağın köşe başına
verilmesine isminin…

V.
ŞAŞKIN HAYALETLER

Duvarlarda
el ele gezen hayaletler
yokluyorlar ara sıra ceplerimi

Şaşkın bunlar
Adından başka ne bulacaklar ki !

VI.
SENİ ALIP GİDEN OTOBÜS

Elveda deyip giderken
bindiğin o otobüsün
-o şehirler arası yüzsüzün-
homurdanarak hem de
parmaklarımın arasından
çekip gidişini görseydin
iner miydin diye çok düşündüm

Geçip gitti ama şimdi o düşünceler
çekip giden otobüsün gibi

Ama -söylemem lazım-
düşüncelerim hiçbir zaman
o otobüs gibi
namussuz da değildi…



Özgür SARAÇ/Râzı
2019/2020Denizli