Çok Geç Kalınmış Bir Zamankendi gizeminde boğuluyor düşlerim çözemediğim her bilinmez bedelini kazıyor ruhuma hani dilimin ucunda sanki beni huzura eriştirecek o kelime ama bir türlü söyleyemiyorum hep düşlerim kanayarak uyanıyorum sabaha acı çekmek bile yakmıyor canımı uzun zamandır bu yüzden yağmurlarla avutmaya çalışıyorum çatlamış avuçlarımı ama hiçbir bulut dindirmeyince içimdeki yangını çok geç kalınmış bir zamanda anlıyorum meğer acılar değil içimde beni ben yapan duyguların bitişiymiş tüketen gözyaşlarımı halbuki görmek istediğiniz gibi olmak için nasıl da uğraşmıştım meğerse sadece arkasında sakladığım yalanların içinde kendimi yoldan çıkarmışım keşke ah keşke bir sır olsa da saklasaymışım kendimi içimde kimseler duymasa da bir kuyuda çınlarmış sesim hiç olmazsa kendimi böyle unutmazmışım şimdi ne farkeder kaç kere ittim içimden kendi kendimi ya da kaç kere ölüme terk ettim uçurumun dibindeki beni maalesef artık sonuç değiştirilemeyecek kadar kudretli çünkü sadece uçurumdan düşerken açabiliyorum gözlerimi artık her gece rüyamda çaresizce karanlıkta saklanmaya çalışırken buluyorum kendimi ama yalvarsam da zifiri karanlıklar bile saklamak istemiyor içinde artık beni çünkü onlar da biliyor ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar çığlıklarım delip geçecek üzerine kapattığım her şeyi |
Boş bir dünyanın boş bir varlığı gibi kendini hissetmek, zamanın geçtiğini, ilerlediğini anlamlandiramamak. Kara bir bakış değil boş bir bakış yaşama...Keşke karabasanlarim olsaydı rüyalarımda sanrılarimda. Bir kaç damla ter yaşadığımı hissettirirdi. " Bakın ben korkularım için yaşıyorum" derdim sevinçle...
Yine içine çekti beni şiir ve duramadim döktüm içimi, şiire ağlamak gibi...
İnadına sevgiyle...