MEMLEKETİM
Bir suya vurdu beni hasret kokan yaramdan
Oysa dağlarını sevmiştim memleketin Kekiğini, ebem gümecini Bir de papatya kokan, beni benden alan seni Hasret adımlarmış kentleri Kangal da mor dikeni Biz ki yoksulluğumuzda bölmüşüz yüreği Ah ölmeyi ne çok öğrendik Öğrendikçe de daha çok öldük Yoksul damlarımız yıkıldı artçılarla Boğulduk çığ da ve yakar bedenimizi yoksulluk Duyuramadıysak sesimizi hala Üşüyorsak yalnızlıkla Mavisine vurgun renklerin, cividine sevdalı göğün Bayrağın kızılına, ayına yıldızına Alın terine, rızkımıza, buğdayın kokusuna Biz ki umudun neferiydik Taze bir hançer olsa da sırtımızda Ama yetinmedik umudun insanına Emeği tırnak tırnak, yaşardık özlemi kucak kucak Düştü yüreğimize kışlar, titredik ama üşümedik Her ananın gözyaşında ağıtlara yazdıysa mısralar Sonra türkülerimiz oldu sazlarda çalınmamış Biz ki şiirde mısraaydık Çığlık dostun dudağında bölünmüş lokma tadında Korkmadık kavgadan, korkmadığımız kadar hainden Sevdaya iman ettik bir bir biçilirken O sevdadan da elbet sözümüz oldu Söylenecek bu mısralarda… |