İncinir Şu Gönül
Yeline bıraktım hayatı yeniden, savursun
Dost belli de düşman tuzaktaymış,kursun Yâr dedik koşarak binbir ümitle, vursun, o da vursun Dedik ya acıtmaz bağrı ateş, yaksın, yaksın. Çıkarımı kendince yapmanın yok faydası Sözler var ya sözler hançerdir, yakar canı Olması mümkünse isterdim, yürekte solsun izi Tesbih gibi sırlandı ki dertler, hem de dizi dizi. Ne istediysek ki gönülden, samimiyetle olmadı Haince ve merhametsizce yaşamaksa, ihanetti Gözün gördüğü,gönlün aldığı derslerse ibretlik Kimseleri asla yalandan sevmedik,sevemedik. Kulak dolusu çirkinlikler duymak ne kötü İçten içe kararıyor insanın o zaman gönlü Oysa, toplamak vardı destelerini güllerin Farkında mı bilemem o yâr, ettiği sözlerin. Dilden çıkarsa sözler,gözlerle bulur anlam Elbet yüreğin gizi de gözlerdedir ve tastamam Öfke saçılarak söylenen sözleri bıraksak da bir yana Yanmaktır içinden bu, karşılıksız ve ömür boyunca. Uzanan eller varsa kırılmamalı, incinir gönül Zoraki değil ki sevgi, bahçende açan bir gül Suyuna, toprağına özen göster ki, umut et açar Seven bir kalpse girersin içeri, kalmazsın nâçar. Gönül teli ne de narindir incinir esen yelden Başkasının umruna gelmez o, çaresi sevgiden Güne başka bakmasını varsa bir bilen Abad olmakta var bu güçle, o güçse yârden. Açlık, susuzluk nedir ki dayanılır İki lokma ekmekse konu, o da kazanılır Mühim olan birbirini kazanmaktı, tatlı ise dil Her şeye sahip olsan ne yazar, incinir gönül Oğuzhan KÜLTE |