Rüya Üzeri Sonsuzsun
Hangi şehirdenim , bilmem
fena sayılmaz halim , yalan Sen varsın ağaç yaprağından daha güzel , gerçek annem yaşarken, gökyüzü maviydi mutluluk tutkudan bir şadırvan olurdu Ve ne zaman ki kapısız bir kafes gördüm ölümün öbür ucuna gittim -şüphe sokağının sonuna- -gönül açlığının serin havasına- -ıslak özlem akşamına- ben onu görmeye gittim , gitmelerin öbür ucuna Gittim gittim kadına kadar tutkunun sessizliğine yalnızlığın kanat sesine kadar Ve sonra aşk göründü oyuncak bebeğin sabah ile kucaklaşması Tek bir şeyde onca şey görünür mü? Çocuk gördüm, ay kokluyordu Kitap gördüm, kelimeleri billurdan aşk göründü dalga göründü kar göründü dostluk göründü hayatın rutubetli tarafı yağmur damlalarında yalnızlık kokusu çiçeğin topraktan fışkırışı asmanın duvardan dökülüşü pencere ile ışığın savaşı karanlığın arkasındaki aydınlığın öksürük sesi açıp kapanan yalnızlık penceresinin saf sesi aşkın deri değiştirmesi ruhun kendi kendini tutarken çatlaması ... Ben dünyanın başlangıcına uzağım belki ama çiçeklerin nabzını tutuyorum suyun ıslak kaderine aşina olsam da ağacın her daim yeşil olmayışına ne demeli ? |
Ne güzel şiirler varmış meğer! Kendimi, gizli bir hazineyi keşfetmiş gibi hissettim:)
Tebrikler, saygılar çokça...