Uyarıacılarıma gem vurmaya kalkma sakın ele avuca sığdıramazsın benim sancılarımı ılık bir yaz yağmuruyla diner mi sandın tüm çöllerin ateşiyle boy ölçüşür tenimin yangınları yitik gecelere sancılı karanlıklar büyür içimde doğmaya can atan karabasanları zorla uyuturum göğsümde yangına hâr acıya tuz olur gözlerim dikkat et basıp geçtiğin her izde bile gelirim dile yanar yankılanır durur sesim gecenin içinden mahşeri bir çığlık gibi inler tüm sözlükler dilimde bu gök bu toprak bu yağmur bu fırtına benim ben gölgen olur düşerim peşine en güneşsiz günde bile dinmez döndürülemez bir isyan başlar gözlerimde devrilip boğulur tenimde aşkla başını kaldırmaya çalışan tüm sevişler yıkarım bir sel gibi tüm bentlerini ölüm değilim ama ölümü bile arzularsın sessizliğimde daha fazla üzme beni ne olur başlarsa içimdeki kıyamet durduramaz beni kimse |