SENSİZLİKTEN ÖLÜYORUM
Papatyam!
Dünyada ne kadar güzellik varsa Seninle paylaşmak isterdim Doyasıya, sevinci ve acıyı Seninle birlikte yaşamak El ele verdikten sonra hiçbir güç beni yıldıramaz Hiçbir şey beni yıkamazdı Ama şimdi yıkıldım, çünkü sen yoksun Çok sevdiyse bir insanın Sevdiğini unutması çok zor, biliyorum Çünkü ben de unutamadım, seni Sadece yapabildiğim seni sevmek Sevmeye de devam etmek olacak Hiçbir zaman da vazgeçmeyecek Ve son nefesime kadar da seveceğim Çünkü dünyanın en güzel yeri de olsa Sen olmadan yaşayamayacağımı anladım Sensizlik bana gerçekten zor Bunu sana nasıl anlatsam ki? Sen varken her şeye farklı bakıyordum Çünkü umut doluydum Hiçbir şey beni yıldıramazdı Ama şimdi bitkinim ve yorgun Artık takatim de tükendi Gel ellerimden tut ve kaldır beni! Birlikte mutluluğa yürüyelim, seninle Hep uzaktan izledim seni Her hareketini takip ettim Gülüşünden, mutluluğundan can bulurdum İnan, sen mutlu oldukça ben de mutlu olurdum Sen mutlusun diye, sen bilmesen de Bazı şeylerin ne desen de tesellisi yoktur Hele kaybedilen bir canın ya da bir sevgilinin Senin yokluğun, benim canımdan can götürür Geride kalmak, yalnız kalmak zordur Hep hayal edilir ya Evlensek ve pembe panjurlu bir evimiz olsa Bahçesinde de çocuk sesi, diye Keşke bu sesler, bizim çocuklarımızın sesi olsa Dünyada tek bir şey iste deseler İnan ki bir tek seni isterdim, yalnızca seni Sensiz burada yemeden içmeden kesildim Ağzıma bir lokma koymuyorum Koyduğum lokmalar da boğazımda kalıyor Bazen nefes alamıyorum, haykırmak istiyorum Kelimeler boğazımda düğümleniyor Ve sesim çıkmıyor İçimde sessiz çığlıklar atıyorum, duyulmayan Nefes aldıkça göğsüme bir şeyler batıyor Daralıyorum ve nefes almakta zorlanıyorum Bazen zamanı geriye almak istiyorum Ah alabilsem, ilk başa giderdim önce Seninle olan her şeyi baştan yaşamak için Her anı, her saniyeyi Sana, canım ben geldim, demeyi Sarılmayı, papatya kokunu içime çekmeyi çok isterdim Ama biliyor musun? Seni kaybetmekten hep korktum Bunu, senle olunca ruhumun huzur bulduğunda anladım Şimdi ise eskiye dönme imkânım yok Yaşadığım müddetçe ruhum huzur bulmayacak Ve bu acıyı son nefesime kadar da çekeceğim Sanki kendimi, çaresizce Benim olmayan seni aramaya mahkûm etmişim Ama sensizlik, tahammül edilmeyecek kadar acı veriyor Buna ne kadar katlanırım, işte bunu bilmiyorum Kendime katlanmak için de bir sebep bulamıyorum Sana olan hasretim nasıl bitecek? Yokluğuna nasıl dayanacağım, inan bilmiyorum Burada sensiz geçen her gece zehirdir içime Yavaş yavaş zehirleyen ve öldüren Çünkü huzur vermiyor kafamdaki sana dair düşünceler Yıldızlardan ismini yazıyorum gökyüzüne Ama sana olan aşkımı anlatmaya, göstermeye yetmiyor Bulutlar gözyaşım olup yağıyor Toprakla buluşuyor Toprağın susuzluğu geçse de Benim sana olan susuzluğum geçmiyor Allah’tan seni istiyor, seni diliyorum Ben senle bir olmuşum Ölüm de dirim de senle, aldığım nefes bile Gel beni sensiz, nefessiz bırakma! Bir çıkmaz da dipsiz bir kuyudayım Ne olur bir el ver çıkayım! Yoksa üstüme bir kâbus çöküyor Bazen kabulleniyorum yokluğunu Eskisi gibi parçalamıyorum kendimi Koşmuyor ve bekliyorum Çünkü ayaklarımın dermanı kesilmiş Seni bir daha göremeyecek olmam Bana verilecek en büyük ceza, derdim Ve ben bu cezamı çekiyorum Keşkeler insanı yer bitirir Benim keşkelerim de bir ağaç kurdu gibi içimi kemiriyor Ve kurutuyor Bir insan öldü mü arkasında nefesini Bedenini ve sevdiklerini bırakır Bir bilinmeyene, bir meçhule gitmek Yaşamdan kopmak insanı korkutur Ben bunları, burada istemesem de her gün yaşıyorum Çünkü Papatyam! Ben sana karşı güçsüz oldum, hep korktum Evet, seni kaybetme korkusu beni güçsüz yapmıştı Karşına dikilip açıkça, seni seviyorum, diyemedim Her gün bir umut bekledim acı çekerek Yalnızlık, sensizlik içimde öyle büyümüş ki Sevilmeyi beklerken beklemeyi Beklerken de yavaş yavaş ölmeyi seçmişim Aşk, masum, güzel kalplerde doğar çiçek gibi açar Etrafına bir güzellik bir koku saçar Bu aşkın güzelliği ve kokusudur seveni mest eden Ayaklarını yerden kesen, gözlerinde ışıltılar saçan İşte benim için o, sensin Işık, nur olup içimi aydınlatan Ara sıra okul yıllarında çekilen fotoğraflarımıza bakıyorum Fazla değil üç beş tane Bir tanesi seninle çekilmiş ama fulü Hiç yoktan iyidir, diyorum Ne de olsa resimde sen varsın İnsan unutulmamak Ya da unutmamak için mi fotoğraf çekilir? Aslında hatıra olsun diye çekilmiştik Ben, eski ben değilim, ben eksiğim Evet, eksiğim, çünkü yanımda sen yoksun Seni düşünüyorum, zaten hep aklımdasın Gerçek değil hayal olduğunu biliyorum Ama ne bileyim, hep yanımdasın gibi geliyor İlk görüşte aşk, ne kadar saçma değil mi? Bir insan görüyorsun ve âşık oluyorsun Karşılıklı olmayınca da Bir ömür boyu acı çekiyorsun benim gibi Aşk nedir, adını duyduğum da neden kalbim sıkışır? Bir gün hayatıma gelip girdin Ve ben, senden vaz geçemiyorum İlk başlarda sana dair içimde bir şeyler vardı Adını koyamadığım ama bildiğim bir şey Ne zaman seni düşünsem yüreğim yangın yeriydi Ve her şey de sen vardın, aldığım nefeste bile Sana ilk olarak, âşık oldum biliyor musun, dediğimde Gülerek, bizim bildiğimiz gibi mi, diye sormuştun ya Ben seninle konuşurken içten konuşmuştum Ama sen alay eder gibi gülmüştün İşte ilk o an, yıkılmıştım Hâlbuki kendimi güçlü hisseder, yıkılmam derdim Karşında ne kadar da güçsüz olduğumu işte o an, anladım Çok sonra seviyorum, dedin Ben de daha çok sevdim seni Papatyalar verdim sana, sen seviyorsun diye Sabahtan akşama hayatımda sen vardın, her şey de sen Çok sevdim, sevdikçe içimde açtığın yara da derinleşti Bir türlü kabuk bağlamadı, iyileşmedi Bir şarkıya takıldım sen diye Şarkı bitti, tekrar tekrar çaldım Ama her seferinde sonu geldi Anladım ki hiçbir şey sonsuz değilmiş Her şeyin bir sonu var insan hayatı gibi Yalnız doğar ve yalnız ölürsün Mücadele ettim kendimce ama yetmedi Sonuçta ben sıradan bir insanım ve elimden gelen de bu Biliyor musun, yaptığım hataları telafi edebilmek için Her şeye yeni baştan başlamak isterdim seninle Ama sana dair anılar, hatta eşyalar bile ölmüş Burada günler uzayan geceler gibi Vicdanı rahat bir şekilde ölmek istiyorum Kış, tabiata, dünyaya ölümü getirse de Bahar da yaşamı getirir Biliyor musun, benim hayatımda bahar olmadı Çünkü sen yoktun, olmadın da Yine bana uzaksın, bana yine sürgün aşk Akşam oldu yine, ömürden bir gün daha gitti Sabaha çıkar mıyım, bilmiyorum, Allah bilir Ne kadar yaşarsan yaşa bazen yaşayana yük olur yaşam İnsan yaşadığına pişman olur Ölsem de kurtulayım, dersin ama yaşarsın Geçen günler ömrümden ömür alıyor Alırken seni de alıp benden uzağa götürüyor Gecelerim sensiz, bedenim nefessiz Uykular haram oldu gözlerime Lanet ediyorum sensizliğe Sensiz geçen her ana bir sigara yakıyorum Dumanında hayal de olsa sen Karşımda öylece bakıyorsun El vermiyorsun dermansız bedenime Öyle de olsa her anım, her dakikam senle Bazen keşke sevmeseydim diyorum, kendi kendime Gönül ferman dinlemez, diye boşuna dememişler Bir taraftan da gerekirse öl diyor, yoluna Zaten sensiz ölüyüm, farkı yok Mevsimlerden sonbahar ama ben kışı yaşıyorum Oysa baharlar sen gibi kokardı İçim titrerdi sana bakarken Yüreğimde mavi benekli kelebekler uçardı Sessiz çığlıklar atardım yokluğunda Kimse bilmezdi varlığını Şiirler de yazardım seni, papatya diye Ömrü az olurdu bahar gibi Bir mezarım olsun senin bildiğin ve geldiğin Çiçek getirme gelirken Zaten sen çiçek gibi kokarsın Ara sıra bir su serp toprağıma Serinlik gelsin, sensizlikten yanan tenime Üstümde bir kefen var elbise diye Bazen de bir hilal eşlik eder gecelerin karanlığına Bir meçhule giden beni sor kendine Bu adamı sevdim mi, diye Oysa ben seni çok sevmiştim Ağır gelmedi sevgin yüreğime Taşıdım, yüreğimde kanayan yara olsa da Her şeye rağmen, kendime inat Hayat bana adil olmadı ama boş ver Sen yeter ki beni sev! Ben seni, bu ten toprak olana Son nefes bu candan çıkana kadar severim İnsan sevdiklerini yüreğinde taşır Gece uyumayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır Bunu çok iyi bilirim Benim gördüğüm ve yaşadıklarımı her beden kaldıramaz Sensiz ruhum daralıyor, uyku bana haram Şimdi sana o kadar muhtacım ki ama yoksun Unutma, hayatın tekrarı yok Olsa da ben yine bu hayatımı, seni isterdim Sensiz bir hayat zaten yaşanmamış gibi Yine akşam oldu ve ömrümden bir gün daha gitti Karanlık çöktü, her tarafta karanlık içim gibi Arkamdan ağlamanı istemem İçine kor ateşler düşerse bir gün Gözlerinden yaş akarsa sevdiğin için İşte o gün beni hatırla İşte ben de senin arkandan öyle ağladım ve yandım Ben yanımdayken, senin kıymetini bilemedim En çok da buna yanarım Kalbime dokunmuştun oysa Sen gözlerini kaçırsan da aşktan kaçamazsın Gözlerini kapatsan da beni görürsün rüyalarında Hayat beni küstürdü, her şeyden vazgeçtim Issız bir ada gibi içim de dışım da Kalabalıklarda kaybolmuşum Ama yolumu aramıyorum Aramızda onca mesafe var, kapanmayacak Bir yol var önümde yürüyorum Bu yol kaderimin yolu sonunda sen olmasan da Adeta sokaklarda gezen serseriler gibi Başıboş geziyorum bu dağlarda Belki sana rastlarım diye Oysa gitmek istemeyen adımlar atıyorum Ve kimseye de soramıyorum seni Çünkü bilsinler istemiyorum benden gittiğini Papatyam sen gittin ya Seninle ben de benden gittim, aklım gitti Geride, dağlanmış bir yüreğim Çıkmamış bir canım kaldı Sana dair kelimeler ağzımdan çıkmaz, içimi boğar Benim bu dünyada ki imtihanım da senmişsin Gözümden akan her damla yaş sana vebaldir Ahirette hesabı illaki de sorulacaktır Ben bazı şeyleri, seni, Allah’a havale ettim Ben bu aşkın çile çekeniyim Şimdi ne söylesem de boş Çünkü hiçbir kelime çektiğim acıları anlatamaz Aşk ateşi, insan istemese de içine düşüp yakarmış Hem de kül edercesine Yüzüm gülse de yüreğim hiç gülmedi, kan ağladı Ne gözümdeki yaşı Ne de içime akıttığım yaşları kimse görmedi Ve sen yoksun, ben ise sensizlikten ölüyorum… |