TANRILARIN BUYRUĞUŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İlk büyük bölünme beraberinde savaşı getirdi.
Tanrılarını korumak isteyen insanlar birbirlerine savaş açtı.
" SAVAŞ "
Uttu için hiçbir kutsal alan doldurulmadığından, Hiç koyun yoktu, hiç kuzu üremiyordu, Hiç keçi yoktu, hiç oğlak üremiyordu, Koyun iki kuzusunu yavrulamıyordu, Keçi üç oğlağını doğuramıyordu. Çünkü Aşnan’ın adını, kusu ve Lahar, Anunnakiler, büyük tanrılar, bilmiyordu, Otuz günlük şimaş-arpası henüz yoktu, Kırk günlük şimaş-arpası henüz filizlenmemişti, Küçücük arpalar, dağ arpası, Kutsal yerleşimlerin arpası henüz yoktu. Kimse mağarada yoktu Hiç giysi giyilmiyordu. Uttu henüz doğmamıştı, Taç henüz boy vermemişti, Boynuzlu tacın efendisi, Çok kıymetli savaş’ın kendisi, Sumugan kurak ülkeye henüz gelmemişti Eski zamanların insanları, Ekmek yemeyi bilmezlerdi, Giysi giymeyi bilmezlerdi, Koyunlar gibi ağızlarıyla ot yerlerdi, Karıklardan su içerlerdi... O zamanlarda, Tanrıların yaratma odasında, Duku evlerinde, Lahar ve Aşnan biçimlendi, Tanrıların yemek-odasında toplanılmıştı. Lahar ve Aşnan’ın zengin ürünlerini, Duku’nun Anunnakileri yiyor, ama doymuyorlardı; Kutsal ağıllarının tatlı sütünü, Anunnakileri içiyor, ama kanmıyorlardı; Kutsal, güzel ağıl için, İnsana yaşamın soluğu verildi... Koyun sürüsü gibi doğaya serildi... Sumugan o gün topraktan derildi. Sopaların ucu şimşek olup keskinleşti Her sopa meydanda birini deşti.. Savaş büyüdü kan gölü derinleşti. Tanrılar bu kararda birleşti. ^^..^^ (( Kur mitlerinin üç uyarlamasıdır. )) Yeniden Uyarlayan; M. C. ( Arkeolog ) |
çok güzel bir yürek sesi okudum...
Tebrik ederim...
.......................................... Selam ve saygılar sunarım.